daily news geo


“Su ayısı” olarak da tanınan bir milimetre boyutundaki mikroskopik canlı türü tardigradlar, gezegenin en güçlü hayvanı. 


İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre mikroskop altında bakıldığında cüssesi bir ayıya benzeyen tardigradlar, nükleer patlamaya bile dayandığını bildiğimiz hamam böceklerinden daha güçlü ve dayanıklı. 


Radyasyona dayanabilen su ayıları, -457 derece soğukta, 357 derece sıcakta yaşayabiliyor. 


200 yıl kadar ömrü olduğu tahmin edilen su ayıları, Nasa’nın Endeavour mekiği ile uzay yolculuğuna çıkıp burada sağ kalmayı da başarmıştı. 
   


Erkek altı (6) saniyede bunları fark ediyor…

Kadınlar erkeklere hep dikkatsizdir derler.Bir erkeğin bir kadını görürken kaç saniyede neleri farkettiğini biliyormusunuz?. Erkekler sadece altı saniye de bir kadında neleri fark ediyor. Erkekler aslında bir kadını gördükleri zaman çok çabuk farkederler. Baktıkları zaman en çok neler dikkatlerini çeker biraz inceleyim.
Erkeklerin hep dikkatsiz olmasından yakınanlara ufak bir ipucu. İşte erkeklerin ilk altı saniyede dikkat ettiği altı şey…

NEW YORK – Erkeklerin hep çok dikkatsiz olduğundan yakınılır. Ama ilk izlenim herkes için çok önemlidir. Bu dikkatsiz sanılan erkekler için bile geçerli. Bir erkek bir kadını gördüğü anda altı saniye içinde altı şey dikkatini çeker.


1.Gülümseme 

Bunların ilki gülümsemenizdir. İçten mi yoksa zorla mı gülümsüyorsunuz? Ya da gülümsemeniz öğle yemeğinde ne yediğinizi ele mi veriyor?

2.Saç

İkincisi saçınız. Kadınların yegane aksesuarlarından biri olan saçlarının kesimi, tarzı ya da boya tonu erkekleri ilgilendirmez. Onlar sadece saçınızın yumuşak ve güzel kokması ile ilgilenir.


3.Dekolte

Üçüncüsü ise dekolteniz. Erkekler dekolteye bakar. Erkekler her durumunda ne kadar “göstermek” istediğinizi farkedecektir.

4.Makyaj

Dördüncüsü makyajınız. Eğer çok fazla makyaj yaparsanız, erkekler sizin yüzünüzde bir sorun olduğunu ve bunu saklamaya çalıştığınızı düşünebilir.

5.Cilt

Erkeklerin dikkatini çeken beşinci şey ise cildinizdir. Siz cildinizdeki küçük bir sivilceyi dünyanın en büyük sorunu gibi dert edebilirsiniz. Erkekler bunu farketmeyecektir. Ama eğer çok fazla solaryuma girerseniz, bu onu rahatsız edecektir.

6.Çanta

Son olarak bir erkek ilk altı saniyede sizin çantanıza bakar. Çok büyük bir çanta taşıyor olmanız erkeklerin sizin bakımınıza çok düşkün ve bütün bakım malzemelerinizi çantanızda taşıdığınızı düşünmenize yol açabilir.

Rosie Huntington Whiteley,


Amerikan ABC televizyonu ABD’nin en zenginlerinden olan isimlerle konuşarak milyarder olmak için uyulması gereken 20 altın kuralı yazdı. Ünlü alışveriş sitesi zappos.com’un CEO’su Tony Hsieh, Cirque du Soleil’in yaratıcısı Guy LaLiberte ve ünlü saç bakım ürünleri firması Paul Mitchell’ın patronu John Paul DeJoria gibi isimlerle konuşan ABC, zengin olmanın yollarını şu şekilde açıkladı:




  • 1- Ne yapmayı sevdiğinizi ve bunu 10 yıl boyunca yapıp yapamayacağınızı da düşünün. 
  • Başta size para kazandırmıyor bile olsa bunu yapmaya devam edin
  • 2- Gerçekçi olun
  • 3- Değerlerinizin ne olduğunu bilin ve onlara göre yaşayın
  • 4- İş ile hayatı ayırmak yerine onları birleştirmeye çalışın
  • 5- Gerçek arkadaşlıklar kurun
  • 6- Parayı veya statünüzü değil, mutluluğunuzu artırmaya çalışın
  • 7- Başarı tanımınızı yapın
  • 8- Redddilmeye hazır olun
  • 9- Başarınızı ve zenginliğinizi paylaşın
  • 10- Başarılı insanlar, başarısızların yapmak istemediklerini yapanlardır
  • 11- Değer ve etik herşeyden önce gelmeli
  • 12- Asla yalan söylemeyin, para çalmayın ve kandırmayın
  • 13- Kötü insanlarla yapılan işin de hep kötü olacağını unutmayın
  • 14- Hep daha iyisini arayın. Daha iyisine ulaşmak için yaptığınız bir işi 
  • bitirme konusunda kararlı olun
  •  15- Çalışanlarınıza değer verin, onlarla iyi geçinin
  • 16- Gerçek soğuk ve zordur ama umut yolundaki ilk aşamadır
  • 17- Para için çalışmayın. O iş için kalbiniz atıyorsa yapın
  • 18- İyi biri olursanız bu hep iyi bir sonuç olarak size geri döner
  • 19- Kendinize karşı her konuda dürüst olun. Bu da sizi güvenilir kılar
  • 20- Risk alın.

Güneş Sirki’ni yarattı
Kanada’da evini 16’sında terkeden Guy LaLiberte dünyayı dolaşmak istiyordu. Sokaklarda babasının akordeonunu çalarak para kazanan LaLiberte, birçok ülkeyi gezdikten sonra Kanada’ya döndü. Arkadaşlarıyla Cirque du Soleil’i (Güneş Sirki) kuran LaLiberte, fikrini California’ya taşıdı. Beş parasız bir şekilde ABD’ye giden LaLiberte’nin gösterisi büyük yankı uyandırdı. Milyarlara sahip olan Kanadalı, 2009’da 35 milyon dolar vererek Uluslararası Uzay İstasyonu’na özel astronot olarak gitmişti.

Sokaklardan saç bakımı krallığına
Babasız büyüyen, okumak için yeterli parası olmadığı için küçük yaşta çalışan John Paul DeJoria, dünyaca ünlü bir saç bakım imparatorluğu kurdu. 20’sinde evlenen DeJoria, karısı terkedince oğluyla sokağa düştü. Bir arkadaşının arabasında yaşayan DeJoria, kuaför Paul Mitchell ile tanıştı. 1980’de Mitchell ile bir şirket kuran DeJoria, ürettiği şampuanlarla kısa sürede yükseldi. DeJoria, Mitchell kanserden ölünce şirketin tek patronu oldu. Forbes’a göre, Dejoria 2009’da 4 milyar dolar varlıkla rekora imza attı.

Bodrum katında başladı
İş hayatına 9 yaşında solucan satarak başlayan Tayvan asıllı Tony Hsieh’nin şansı Harvard Üniversitesi’ne girince açıldı. Göçmen bir ailenin oğlu olan Hsieh, üniversitede satın aldığı donmuş hamburgerleri pişirip öğrencilere satıyordu. Hsieh, mezun olduğunda oturduğu bodrum katında bir ilan sitesi açtı. Genç adam kısa sürede ünlenen siteyi tam 265 milyon dolara sattı. Hsieh daha sonra zappos.com adlı siteyi hizmete soktu.

Kaynak:Milliyet

Son olarak River Island için hazırladığı koleksiyonuyla karşımıza çıkan Rihanna, bu kez kendi ismini taşıyan markasıyla hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor.


Stili fazla iddialı olsa da giydikleriyle sokak trendlerini belirleyen isimlerden biri olan şarkıcı kendi markasını kuruyor. Müzik dünyasındaki başarısını moda dünyasında göstermek isteyen Barbadoslu güzel River Island'la birlikte attığı ısınma turlarından sonra hazır gibi görünüyor.
Modayı insanın tavrını tüketiciyle buluşturduğu bir fırsat olarak gören Riri, Alexander Wang ve Tom Ford gibi yakın dostlarından da fikir alıyor. Emporio Armani ve River Island için hazırladığı kapsül koleksiyonlarının başarılı bir satış grafiği hazırlamasından sonra çalışmalarını hızlandıran şarkıcı bütün vaktini yeni markasını şekillendirmek için harcıyor.


Oyunlaştırma (Gamification) nedir?
Oyunlaştırma herşeyden önce "oyun" değildir. Ancak oyunlarda kullanılan ödüllendirme sistemleri ve rekabet unsurlarını, dijital oyun tasarım tekniklerini de kullanarak iş dünyası başta olmak üzere oyun dışı unsurlara dahil edip, onları etkileşimli ve cazip hale getirmektir.

Oyunlaştırma dünya genelinde henüz yeni bir kavram ve tabi ki ülkemiz için daha da yeni. Küçük bir Google Trends araştırması yaptığımızda kavramın 2010 sonlarında ortaya çıktığını ve düzenli olarak artan bir ilgi olduğunu görüyoruz. Google Trends'in tahminine göreyse bu artış yine aynı şekilde devam edecek.

Neden Oyunlaştırma?

Geleneksel motivasyon unsurlarının günümüz dünyasında geçerliliğinin kalmadığı bir süredir yayınlanan iş dünyası ve kişisel gelişim kitaplarıyla vurgulandığı gibi, yapılan bilimsel araştırmalarla da kanıtlanıyor. Herhangi bir unsuru oyunlaştırmak, ona karşı olan algıyı değiştirerek içsel bir tetikleme yaratıyor ve bu da onu daha cazip hale getiriyor.
Daniel H. Pink'in Drive: Nasıl Motive Oluruz? Nasıl Motive Ederiz? (2009) kitabında yer alan ifade, oyunların içsel motivasyonumuzu nasıl tetiklediğini çok iyi özetliyor:
"İş, birinin yapmaya mecbur olduğudur. Oyun ise birinin yapmaya mecbur olmadığıdır."
Buradan yola çıkarak, dünya çapında 93 milyon USD'ye ulaşan geliriyle Hollywood'u bile geride bırakan oyun endüstrisinin başarısının kaynağını anlıyoruz. İnsanlar oyunları istedikleri için oynuyorlar. Oyunlar insanları eğlendiriyor ve onlara etkileşimli olarak eşsiz bir deneyim sunuyor. Essential Facts About The Computer and Video Game Industry 2013 raporuna (PDF) göre Amerikalıların %58'i oyun oynuyor. Yine Amerikan oyun endüstrisinden Jane McGonigal'ın belirttiğine göre Amerikalılar haftanın en az 40 saatini oyun oynamaya harcıyor. Bu süre, hayatımızı kazanmak için işyerlerimizde geçirdiğimiz süreye denk. Ve insanlar bunu isteyerek yapıyor.
Oyunlaştırma, giderek büyüyen oyun endüstrisi ile oyunların gücünün artık daha net olarak ortaya çıkması ve insan motivasyonu üzerindeki etkisinin farkedilmesiyle adı konmaya başlamış bir kavram. Bu kavram ortaya çıkmadan önce de bazı farklı örneklerle bu teknik aslında kullanıyordu. Ticari anlamda örnek vermek gerekirsegittigidiyor.com ve benzeri e-ticaret sitelerinde kullanılan kullanıcı profili puan sistemi bir oyunlaştırma örneğidir aslında ve bu kavram ortaya çıkmadan çok önceleri kullanılan bir yöntemdi.


Yukarıdaki örnekte göreceğiniz üzere kullanıcının aldığı olumlu yorumlar sonucu kazandığı puanlar ve güvenilirlik oranı, onun profil isminin yanında bir ilerleme çubuğu (progress bar) ile gösteriliyor. Oyunlarda gördüğümüz seviye ve rütbe sistemini kullanarak, kullanıcıları daha fazla "güvenilirlik puanı" kazanmaya iten, zorunluluk taşımayan ancak oyun unsurları içerdiği için içsel teşvikle daha fazla kullanıma ve etkileşime yönelten bir teknik kullanılmış. Basit ama etkili.
Genellikle fast-food restoranları ve perakende marketlerde yapılan "Ayın Elemanı" uygulaması da oyunlaştırmanın iş dünyasındaki kullanımına örnek olarak gösterilebilir. Yine bu uygulamanın da oyunlaştırma kavramı henüz ortaya çıkmamışken kullanılan eski bir teknik olduğunu hatırlatalım. Yine bu örnekte çalışanlar herhangi bir zorunluluk olmadan her ay en iyi performansı göstererek listede adlarının ve fotoğraflarının yer alması için bir rekabete dahil oluyorlar. Bu da firmaya daha yüksek verimlilik olarak geri dönüyor.

Oyunlaştırma nasıl uygulanıyor?

Oyunlarda kullanılan seviye, rütbe, ödül gibi motive edici ve rekabete yöneltici unsurlar; oyunla ilgisi olmayan internet siteleri, sosyal medya, yazılım ve yakın bir gelecekte örneklerini sıkça görmeyi beklediğimiz iş dünyası alanlarında uygulanıyor.
E-Ticaret sitelerinde yorum ve tavsiye yazılarına verilen puanlar, bankaların yeterli hediye puan toplamanız halinde kartlarınızı bir üst seviyeye çıkarması, Foursquare gibi uygulamaların siz yer bildirimi yaptıkça rozet vermesi gibi, standart deneyimin içine ödül ve seviye yükseltmeleri ekleyerek yapılabiliyor.
Oyunlaştırma uygulamalarında tıpkı oyunlardaki gibi ilerleme çubukları, puan tabloları, seviye göstergeleri ve rozetler gibi dijital görsel oyun teknikleri kullanılıyor.

Oyunlaştırma Örnekleri

Oyunlaştırmaya verilebilecek en iyi örneklerden birisi olarak Foursquare uygulamasının rozet sistemi gösterilebilir. Yaptığınız yer bildirimleri sonrasında kazandığınız rozetler size hem ödül veriyor, hem de sıklık deceresine göre rütbe sunuyor. Böylece siz de farklı yerlerde yer bildirimi yaparak farklı rozetleri toplamaya ve daha sık yer bildirimi yaparak da o rozetteki rütbenizi artırmaya çalışıyorsunuz. Bu sistem şu ana kadar gayet başarılı bir şekilde uygulanıyor. Markalar da Foursquare'le anlaşarak kendi rozetlerini üretip sisteme dahil oluyorlar.

Oyunlaştırma sadece dijital dünyada kullanılmıyor. Fiziki dünyada da kullanılan örnekleri mevcut. Daha önce bahsettiğim "Ayın Elemanı" uygulaması bunun en eski örneklerinden biri.
Sitede daha önce yayınladığımız 30 Squat yap bileti kap! haberindeki uygulama da buna örnek gösterilebilir. Moskova Metrosu'ndaki kaçak geçişleri önleyerek, sporu ve sağlıklı yaşamı da teşvik etmek amacıyla hizmete koyulan uygulamayla, bir otomatın önünde 30 squat yaparak bedava metro bileti kazanmanız, oyunlaştırmanın kullanıldığı en güzel örneklerden birisi olarak gösterilebilir.

Oyunlaştırmanın Geleceği;

Henüz yeni bir kavram olsa da iş dünyasındaki potansiyeli sebebiyle özellikle teknoloji ağırlıklı ülkelerde şimdiden oldukça ciddiye alınıyor. Pennsylvania Üniversitesi'nden asistan profesör (doçent dr.) Kevin Werbachoyunlaştırma üzerine online eğitim veriyor. Türkçe altyazılı olarak da takip edebileceğiz 10 haftalık eğitimin ardından dileyenler sertifika da alabiliyor. Ülkemizde de oyunlaştırmanın potansiyelini şimdiden gören firmalar mevcut. İşteoyun adıyla hizmet veren ilk oyunlaştırma girişimi, hazırladığı interaktif ve alışılmadık web sitesiyle bu konuda başarılı olabileceğinin sinyallerini daha ilk anda veriyor. Oyunlaştırma kavramı yaygınlaştıkça ve potansiyeli firmalar tarafından keşfedildikçe farklı girişimleri de görmek mümkün olacaktır.

Oyunlaştırmanın geleceğine dair araştırma şirketi Gartner'ın bu konudaki öngörüsüne göre içinde bulunduğumuz 2014 yılında oyunlaştırma uygulamalarının %80'i başarısız olacak. Yapılan analize göre oyunlaştırma kavramanı ve kitlesini doğru analiz edemeyen firmaların ağırlıklı olarak başarısız olması bekleniyor.

Oyunlaştırmanın başarıyla uygulanabileceği örnekler, yakın gelecekte firmalara oldukça kârlı geri dönüşler sağlayabilecek gibi görünüyor. Ancak Gartner'ın da analizinde belirtitği gibi bu kavramın doğru anlaşılıp, doğru kurguların yapılması önemli.



Uluslar arası bir bilim adamı ekibi hem piezoelektrik, hem de ferromanyetik davranış gösterebilen bir malzeme meydana getirdi. Keşif, yeni polarizlenebilir ve manyetik bileşiklerin hazırlanabilme olasılığını sunduğu gibi elektronik bilgiyi saklamak için daha iyi cihazlar da yapmamıza olanak tanıyacak.
Yeni veri saklama teknikleri, giderek artan  dijital bilgi kullanımını karşılama talebi ile karşı karşıya. Şu andaki yöntemler bilgisayardaki bilgi bitlerini elektrikle okuyup yazmaya dayanıyor ve yüksek bir elektrik akımı gerektiriyor. Bu işlem ısı üretiyor, bu yüzden bir sürücüye kaydedilebilecek verinin miktarı, bu cihazın ne kadar etkin soğutulduğu ile ilgili.
Olası bir çözüm, bilgi bitlerini elektronik olarak okumak, ancak manyetik olarak yazmak ve böylece yüksek elektriksel akımlara ve soğutma aparatlarına ihtiyaç duymamak şeklinde özetlenebilir. Bu yöntem, manyetik alanı değiştirince elektriksel polarizasyonu kontrol edilebilecek bir malzemeye ihtiyaç duyuyor, ancak şu ana kadar böyle bir malzeme keşfedilmedi.
Çok demirli malzemeler olarak bilinen, aynı anda elektriksel polarizasyon ve manyetikleşme gösterebilen malzemeleri bulmak hayati bir adımı oluşturuyor. Çok demirli malzemelerin hazırlanması kolay değil, çünkü her bir özelliğe vücut veren elektronik yapı gereksinimleri ile hazırlayan kişilerin sağlaması gereken, malzemenin toplam kristal yapısının katı simetri koşullarını sağlaması arasında bir mücadele söz konusu.
Elektriksel polarizasyon, yansıma merkezi olan malzemelerde mümkün değil, bu sebeple malzemenin yansıma simetrisini kıracak önlemleri almak elektriksel polarizasyonun oluşması için hayati önem taşıyor. Pek çok malzemenin kristal yapısının çok yaygın bir özelliği olduğu için, bu durum çok demirli malzemelerin davranışını gösterebilecek potansiyel bileşiklerin sayısını kısıtlıyor ve manyetik veri yazımı olasılığına bir engel oluşturuyor.
Ancak, Matthew Rosseinsky (Liverpool Üniversitesi) ve arkadaşları tarafından tarif edilen yeni yaklaşıma göre bu sorun bütün malzemenin yansıma simetrisini kırmak üzere iki merkezi simetrik perovksit malzemenin nasıl birleştirileceğini gösteriyor. Birbirinin peşisıra gelen itriyum demir oksit (YFeO3) ve lantan demir oksit (LaFeO3) tabakalarını bir laser ile biriktirmek daha büyük bir hetero-yapının oluşmasına neden oluyor ve bu yapıda birbirinin ardından gelen Y3+ ve La3+ katyonları FeO6 düzgün sekizyüzlüsünün bükülmesi ile birlikte yansıma simetri merkezini ortadan kaldırıyor.
Oluşan malzeme istenen piezoelektrik ve ferromanyetik özelliklere sahip ve yeni bir polarizlenebilir ve manyetik özelliklere sahip bileşik sınıfı oluşturma potansiyeli var. Rosseinsky, şöyle diyor: “Tabakalı birikme itriyum ve lantan katyonlarının dağılımını kontrol etmek için önemli”. “Geleneksel katı hal kimya tepkimesi rasgele bir dağılım oluşturur bu da istenen özellikleri göstermez” diyor.
Paolo Radaelli, Oxford Üniversitesi’nde geçiş metal oksitlerinin elektronik özelliklerini inceleyen bir bilim adamı ve Rosseinsky’nin görüşlerine katılıyor: “Bu çok önemli bir sonuç. Yansıma merkezini ortadan kaldıracak şekilde iki veya daha fazla fazı üst üste biriktirerek malzeme oluşturmak oda sıcaklığında, sert ve çok demirli malzeme davranışını oluşturmak için son derece ümit verici bir yol”.
Araştırma ekibi bu tekniği diğer perovksit malzemelerine uyarlamak üzerine çalışmalarına devam ediyor.
  

5.300 yıllık şifreyi çözdüler!

Dünyanın en yaşlı mumyasının DNA şifresi çözüldü, şimdi hayattaki akrabaları aranıyor!

14:50 | 02 Ağustos 2010
5.300 yıllık şifreyi çözdüler!
20 yıl önce Avusturya ve İtalya sınırında, eriyen bir Alp buzulunda bulunan buz adam Ötzi'nin  pelvis bölgesindeki bir kemikten alınan DNA örneğinin şifresini çözen uzmanlar, mumyanın gen haritasını çıkarmayı ve akrabalarını bulmayı planlıyor.
5 bin 300 yıl önce ölmüş olan Ötzi'nin kalıntıları İtalya Bolzano'da bir müzede sergileniyor. Bolzano'daki Iceman Enstitüsü'nün yöneticisi Dr. Albert Zink, Ötzi'nin DNA'sından elde edilen bilginin diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi hastalıkların kalıtsal yönleri konusuna da ışık tutacağını söylüyor.

5.300 yıllık şifreyi çözdüler!

Gazeteport'un haberine göre, Zink, "Kanser ve diyabet gibi hastalıklarla bağlantılı olduğunu bildiğimiz
temel gen mutasyonları var ve Oetzi'nin bunları taşıyıp taşımadığını ya da bunların yakın dönemde mi ortaya
çıktığını görmek istiyoruz" diyor. Uzmanlar büyük keşfin gelecek yılki  20. yıl dönümünde Ötzi'nin yaşayan akrabalarını bulmayı umuyor.Ötzi, 19 Eylül 1991'de karın içinde bulunmuştu. Boyu1 metre 4 santimetre ve 58 kilogram ağırlığında olan Ötziöldüğünde yaklaşık olarak 45 yaşındaydı. Yıllar önce Ötzi ile 'uğraşan' altı kişinin ölümü üzerine mumyanın lanetli olduğu söylentisi yayılmıştı.

63 yaşındaki moleküler biyolog Tom Loy'un, 2005'te Ötzi ile ilgili kitabını tamamladıktan hemen sonra evinde ölü bulunmuştu. Ailesi, profesörün yıllardır bir kan hastalığından mustarip olduğunu, teşhisin Ötzi'nin bulunmasından sonra konulduğunu açıklasa da söylentiler aldı yürüdü. Loy'un ölümü, 53 yüzyıl sonra mezarında rahatsız edilen Ötzi'nin lanetiyle ilgili söylentileri alevlendirmişti. Ötzi'yi ilk gören 67 yaşındaki Alman turist Helmut Simon, bir yıl önce, aynı bölgede çığ altında kalarak ölmüştü.
Cesedi ilk inceleyen 55 yaşındaki arkeolog Konrad Spindler, nisan ayında, MS hastalığı nedeniyle hayatını yitirmişti. Ötzi'yi inceleyen adli tıp ekibinin başındaki 64 yaşındaki Rainer Henn, buz adamla ilgili bir seminere giderken trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Henn'i buz adamın yanına götüren 52 yaşındaki dağcı Kurt Fritz çığ altında kalarak ölmüştü. Ötzi'nin buzdan mezarını görüntüleyen 47 yaşındaki gazeteci Rainer Hoelzl beyin tümörü nedeniyle hayatını yitirmişti. /Alıntı:Milliyet




Kadınların mutsuzlukla başa çıkma yöntemlerinden biri, aşırı miktarda karbonhidratlı ve şekerli besinler tüketmek. Tabi bu durum, kilo almaya ve göbeklenmeye yol açıyor. Kadın, kilo aldıkça daha çok mutsuz oluyor.
Kadınlarda sadece psikolojik mutsuzluk yeme sebebi değil. Bazen gözden kaçırılan bir beslenme yetersizliği de kadının mutsuz hissetmesine neden olabiliyor.
MUTSUZ KADININ BESLENME REHBERİOysa hem sağlıklı beslenmek hem de mutlu olmak mümkün. Besinlerin modumuz üzerinde ciddi etkileri olduğu uzun zamandır bilinen bir gerçek. Eğer doğru besinleri doğru zamanlarda tüketirsek, kilo almadan da mutlu olabiliriz.
Sadece protein yemek sinirli yapar!
Modumuzu ve iyi hissetmemizi ciddi anlamda etkileyen sebeplerden biri; günlük aldığımız kalorinin proteinden karşılanan kısmıdır. Eğer sadece proteinli besinler tüketiyor ve gün içerisinde hiç karbonhidrat almıyorsak daha mutsuz ve sinirli hissetmemiz mümkün. Bu durumda akşam bir anda soluğu buzdolabının önünde almakla veya eve tatlı siparişi vermekle sonuçlanabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sadece proteinle beslenen kişilerin daha mutsuz ve sinirli olduklarını ortaya koymuştur.
Öğrenilmiş iştahımız, mutluluk düzeyini etkileyebilir!
Sevdiğimiz besinlerin bizi daha fazla mutlu ettiğini bilmek için bilimsel bir araştırmaya gerek yok. Ancak, sadece sevdiğimiz besinleri yemek değil, koklamakta mutlu hissetmeye yetiyor. Örneğin kahve veya çikolata bu konu için en belirgin örnekler. Yemek yemenin psikolojik etkileri yadsınamaz. Kişilerin mutsuz hissettiklerinde, daha önceden yediklerinde mutlu hissettikleri besinlere yöneldiği araştırmalarca belirlenmiş durumda. Bu nedenle insanın bu konuda kendisini tanıması ve izlemesi de önem kazanıyor.
Vitamin ve mineral düzeyleri mutsuz hissetmenin nedeni olabilir
Kötü bir olay karşısında mutsuzluk süremizi ve depresyon düzeyimizi belirleyen faktörlerin başında beslenme geliyor. Yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkabilecek vitamin ve mineral yetersizlikleri; olaylar karşısındaki tolerasyonumuzu etkileyebiliyor ve buna bağlı olarak daha mutsuz hissedebiliyoruz. Ayrıca birçok vitamin ve mineral yetersizliği tatlı ihtiyacını ciddi anlamda arttırabiliyor.
Türk kadınları için bunların başında demir minerali geliyor. Ülkemizde demir yetersizliği kadınlar arasında çok sık gözlenen bir durum. Demir yetersizliği kişinin sürekli tatlıya ihtiyaç duymasına yol açıyor. Aynı zamanda daha mutsuz, halsiz ve depresif hissetmemize yol açıyor. Bu nedenle uzun süren depresyonlarda demir ile ilgili kan tahlillerinin yaptırılması ve gerekliyse doktor kontrolünde demir yetersizliği tedavisi yapılması gerekiyor. Demir mineralinin en zengin kaynakları; kırmızı et, tavuk, balık, sakatatlar. Bazı sebzeler ve kurubaklagiller de demir minerali içerse de, bu besinlerin içinde bulunan demirin vücutta kullanılma oranları daha düşük.
Yine B grubu vitaminlerinden biri olan tiaminin yetersizliği de, kişiyi depresif hissettiriyor. 1999 yılında yapılan bir araştırmada, tiamin yetersizliği olanlarda kendine güven probleminin daha yaygın olduğu gözlenmiş. Tiamin vitamininden zengin besin kaynakları; tahıllar. Patates, maya ve yumurta da tiamin içeriyor.
Omega 3 mutlu hissetmenize yardımcı
Omega-3 yağ asitleri sadece kalp sağlığımızı korumuyor. Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda, omega-3’ün yetersiz tüketiminin; depresyona ve anksiyeteye neden olduğu saptanmıştır.
Yaşam tarzımızın değişmesi ile günlük aldığımız yağ oranının büyük bir kısmı omega-6’dan gelmektedir. Ancak sağlığımız için önemli olan omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin dengeli alınmasıdır.
Eğer haftada en az 2 gün balık tüketmiyor; beslenmenizde fındık, badem gibi kuruyemişlere ve semizotuna yer vermiyorsanız, daha mutsuz hissetmeniz olası.
Mutsuz kadını mutlu hissettirecek 5 sağlık önerisi
• Karbonhidratsız gününüz geçmesin… Günlük beslenme düzeninizde karbonhidrat kaynakları olan; tam tahıllı ekmekler, makarna, bulgur, meyve, kuru meyve gibi besinler mutlaka yer almalı. Eğer 3 saatte bir azar azar karbonhidrat tüketirseniz, mutluluk hormonu olan seratonini daha rahat salgılayacaksınız.
• Bir tabak ıspanak veya yeşil sebze tüketin… Folik asitin yetersiz tüketiminin depresyona yol açabileceği bilinmektedir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler iyi folik asit kaynağıdır. Düzenli tüketmeye özen gösterin.
• Selenyuma yer açın… Selenyum yetersizliğinin de mutsuzluk ve depresyonla ilişkili olduğu biliniyor. Selenyumun en zengin besin kaynakları; et, tavuk, balıklar, mantar, soğan, sarımsak ve tam tahıllardır.
• Seratonini sadece çikolata salgılatmaz… Egzersiz yapmakta, seratonin salgısını başlatır. Hem egzersiz mutsuz döneminizde almış olduğunuz kiloları vermenize de destek olacak.
• Düzenli uyuyun… Günde 5 saatten az uyuyanların iştahlarının daha fazla açık olduğu ve 8 saat uyuyanlara göre ortalama günde 300 kalori fazla aldıkları biliniyor. Düzenli uyku, sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda iştahınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır. 
Alıntı: Milliyet 


Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FİFA), bugün yaptığı açıklamayla, yeşil sahalarda sporcu bayanların başörtüsü takmasına  izin verdiğini açıkladı.
Kadın futbolcuların sahada türban ya da peçe takabileceğini açıklayan FIFA, oyuncuların başlarını oynarken örtebileceğine karar verirken Genel Sekreter Jerome Valcke, erkeklerin de artık bu olasılığının olduğunu belirtti.
Müzakereler sonucunda, Asya Futbol Federasyonu'nun isteği üzerine iki yıllık deneme süresinin ardından karara onay verildi. FIFA daha önce dini tarafsızlık adına başörtüsüne izin vermemişti.

Daha önce Romanya'da düzenlenen Geleneksel Wushu Avrupa Şampiyonası'nda 13 yaşındaki Zeynep Akyüz başörtüsü nedeniyle oyunlardan diskalifiye edilmişti.









Facebook ölenlerin ardından artık bunu yapmayacakFacebook, belki de bugüne dek yaptığı en ilginç değişikliklerden birine imza attı! Facebook’un daha önceki kurallarına göre, vefat eden bir kullanıcının yakınları başvurduğunda kullanıcının hesabı “anı hesabı”na dönüştürülüyordu ancak gizlilik ayarı otomatik olarak sadece arkadaşlarının göreceği şekilde değiştiriliyordu. Facebook şimdi bu uygulamadan vazgeçtiğini, gizlilik ayarlarının kullanıcının bıraktığı şekilde korunacağını açıkladı. Kullanıcının ayarlamış olduğu gizlilik ayarının onun tercihi olduğunu ve buna saygı duymak gerektiğini dile getiren Facebook artık anı hesaplarındaki gizlilik ayarlarına dokunmayacaklarının altını çizdi.  

Google‘ın giyilebilir teknolojiler alanına yönelerek, yeni bir akıllı saat geliştireceği yönündeki söylentiler uzun süredir teknoloji dünyasının gündemini meşgul ediyordu. Buna rağmen firma bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadığı gibi, akıllı saat geliştirme ihtimaline bile değinmedi.
Ancak şu sıralar Barselona’da düzenlenmekte olan Mobile World Congress 2014 sırasında, Google‘ın gerçekten de yeni bir akıllı saat geliştirdiği bilgisi ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu haberlere göre Google yeni bir akıllı saat geliştiriyor ve bu saati yapması için yöneldiği firma, daha önce Nexus telefonlar için de birlikte çalıştığı LG olacak.

Google‘ın bu yeni akıllı saatini Haziran ayında düzenlenecek olan Google I/O konferansı sırasında resmi olarak tanıtacağı söyleniyor ama konuyla ilgili resmi açıklama henüz yapılmış değil. Nexus’un yapım aşamasında olduğu gibi yeni akıllı saatin yapımınında da kararları Google‘ın vereceği ve akıllı saatte kullanılacak yazılım ve tasarımların firma tarafından belirleneceği söyleniyor. Bu gelişmeyle beraber bir teknoloji devinin daha giyilebilir teknolojiler alanına yöneleceği belli oldu. Şu ana kadar piyasaya sürülen giyilebilir cihazlar geniş kitlelerden ilgi görme konusunda şimdiye kadar eksik kaldı, ama görünen o ki bu durum yakında değişebilir.
Kaynak:Mynet

Google Glass bu yıl tüm dünyada satışa sunulmaya hazırlanırken, cihazın kullanımı hakkındaki tartışmalar da devam ediyor.
Google’ın akıllı gözlügü Google Glass, bu yılın sonlarında dünya genelinde satışa sunulacak. Ancak akıllı gözlüğün kullanım şekli ve kullanım alanları, şimdiden tartısma konusu haline gelmiş durumda. Daha önce özel hayatın ihlal edilmesine olanak sağlayabileceği için tartışma konusu olan Google Glass, şimdi de trafikte kullanımı halinde sebebiyet verebileceği sorunlar sebebiyle tartışma konusu oldu. Akıllı gözlük henüz piyasaya bile sürülmedi ama ABD eyaletlerinin sekizinde, akıllı gözlüğün araba sürerken kullanımını yasaklamak için yasa tasarıları hazırlandı.
Ancak bu gelişmeler karşısında Google da boş durmuyor. Google Glass‘ın sorunsuz bir şekilde piyasaya sürülmesl için elinden geleni yapan Google, akıllı gözlüğünün trafikte kullanımını yasaklamayı amaçlayan bu yasa tasarılarının kabul edilmemesi için lobi çalışmalarına başlamış hdurumda. Google lobicilerinin şimdiden üç eyaletin yöneticileriyle görüştüğü belirtiliyor. Ancak Google’ın bu lobi çalışmaları sonuç vermeyebilir. Çünkü Google Glass, sürücüleri araba sürerken dikkatini dagıtabilecek bir cihaz olarak görüluyor. Şimdilik sadece deneme sürecindekiler tarafından kullanılabilen Google Glass hakkında konuşan Google sözcüsü Cecelia Abada, gözlük genel kitleye ulaştıktan sonra tüm bu çekincelerin ortadan kalkacağını belirtti.
Kaynak:Mynet


Tür­ki­ye ön­ce­ki ak­şam yi­ne bir ka­dın ci­na­ye­tiy­le sar­sıl­dı. Shell & Tur­cas Ku­rum­sal İle­ti­şim Mü­dü­rü ünlü işkadını Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rır (42), ön­ce­ki ak­şam İstanbul Sa­rı­ye­r’­de ko­ca­sı­nın göz­le­ri önün­de ka­yın­pe­de­ri Kemal Yıldırır (78) ta­ra­fın­dan so­kak or­ta­sın­da si­lah­la vu­rul­du. Göğsünden 3 kurşunla vurulan Yıl­dı­rır, kal­dı­rıl­dı­ğı has­ta­ne­de kur­ta­rı­la­ma­dı.

BA­BA­SI­NIN ÜZE­Rİ­NE AT­LA­DI
İd­di­aya gö­re ön­ce­ki ak­şam 20.00 sularında  Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rır eşi Or­han Yıl­dı­rı­r’­la her ak­şam ol­du­ğu gi­bi yü­rü­yü­şe çık­tı. Sokakta bulunan güvenlik kamerası kayıtlarına göre  kayınpeder Kemal Yıldırır 40 da­ki­ka bir aracın arkasında saklandı. Çiftin geldiğini gören Ke­mal Yıl­dı­rır aracın arkasından çıkarak işkadınına ateş et­me­ye baş­ladı. Bu­nun üze­ri­ne Or­han Yıl­dı­rır, ba­ba­sı­nın üze­ri­ne at­la­ya­rak si­la­hı elin­den al­ma­ya ça­lı­ştı. Birkaç da­ki­ka­lık bo­ğuş­ma­nın ar­dın­dan olay ye­ri­ne ge­len va­tan­daş­lar çifte yar­dım etti. Cinayetten sonra kaçan kayınpeder ise kısa sürede yakalandı.

İYİ­Lİ­Ğİ­NİN KUR­BA­NI OL­DU
Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rı­r’­ın 3 yıldır Orhan Yıldırır’la evli olduğu ve çiftin hiç çocuklarının olmadığı öğrenildi. Ünlü işkadınının arkadaşları “O iyi­li­ği­nin be­de­li­ni öde­di. Ka­yın­va­li­de­si­ni ka­yınpe­de­ri­nin şid­de­tin­den ko­ru­yup evi­ne aldı. Ancak ken­di­si şid­de­tin en ağı­rı­na ve en acı­sı­na uğ­ra­dı, ha­ya­tı­nı kay­bet­ti­. Yankı, yıllarca kadınların şiddete uğramaması için çalıştı. Kız çocuklarının okullara gitmesini sağladı ” dedi. Göğsünden aldığı üç kurşunla hayatını kaybeden Yankı Özkan Yıldırır’ın cenazesi bugün öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

BİRÇOK BAŞARILI İŞE İMZA ATMIŞTI
Hayatını kaybeden Yankı Özkan Yıldırır, Kurumsal İletişim Müdürü olarak çalıştığı akaryakıt şirketi Shell & Turcas’ta önemli işlere imza attı. Başarılı bir iş kadını olan Yıldırır, çalıştığı şirket adına çok sayıda ödül aldı ve sorumluluk projelerine destek verdi.

Yıldırır’ın şirketi adına aldığı en son ödüllerden biri 50 ülkeden 3 bin 300’ü aşkın çalışmanın katıldığı 10. Stevie International Business Awards olmuştu. Barselona’da düzenlenen törende Shell & Turcas’a yol emniyeti konusunda gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle “Avrupa’da Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı” kategorisinde Bronz Stevie Ödülü verilmiş, ödülü, şirketi temsilen Shell & Turcas Kurumsal İletişim Müdürü Yankı Özkan Yıldırır almıştı.

‘Karımla aramı bozdun seni öldüreceğim’

Kayınpeder Kemal Yıldırır’ın (78) bir süre önce kalp ameliyatı geçirdiği ve daha sonrasında Yıldırır’ın psikolojik sorunlar yaşadığı belirtildi. İş kadının kayın validesi Meryem Yıldırır’ın eşinden şiddet gördüğü için 2 ay önce boşanma davası açtığı belirtildi. İddiaya göre kayın peder Kemal Yıldırır bir süre önce Silivri’de eşiyle beraber yaşadığı evi ateşe verdi. Bunun Orhan Yıldırır, annesini kendi evine getirdi. Bunu öğrenen Kemal Yıldırır, iddiaya göre gelininin eşiyle arasını bozduğunu ileri sürerek “Karıma aklı sen veriyorsun. Seni öldüreceğim” diyerek tehditlerde bulundu. Bunun üzerine Yankı Yıldırır savcılığa başvurdu. Savcılık da kayın peder Kemal Yıldırır’ın gelininin ve oğlunun Sarıyer Emirgan’daki evlerine yaklaşmasını yasakladı.

Vurduğumu hatırlamıyorum
İş kadını Yankı Özkan Yıldırır’ı öldüren kayın pederi Kemal Yıldırır (78), polisteki sorgusunda olay anını hatırlamadığını söyledi. Yıldırır polise “Ben arabanın arkasında bekliyordum. Ne olduğunu anlamadım, oğlum birden üzerime atladı. Olayı hiç hatırlamıyorum” dedi.


SİLAHI BİR GÜN ÖNCE ALMIŞ
Kemal Yıldırır’ın yıllarca nakliyat işi yaptığı, araç sahibi ve uzun yol şoförü olduğu, İsviçre’de bir süre yaşadıktan sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptığı da belirlendi. Kemal Yıldırır’ın cinayette kullandığı silahı, olaydan bir gün önce Aksaray’dan aldığı iddia edildi. Yıldırır’ın ayrıca oğlunun yaşadığı evin yakınına, Silivri’den kendi kullandığı otomobille geldiği belirtildi.



Ölüm anı kamerada
Göğsünden 3 kurşunla vurularak öldürülen Yankı Özkan Yıldırır’ın vurulma anı çevredeki güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde eli silahlı olan kayın pederin silahı nasıl ateşlediği görülüyor. Ambulansla hastaneye kaldırılan Yankı Yıldırır’a ambulansta kalp masajı yapıldığı ancak iş kadınının kurtarılamadığı öğrenildi.

Tutuklandı
Dün mahkemeye sevk edilen Kemal Yıldırır “Kasten adam öldürmek” suçlamasıyla tutuklandı.


Petra Diamonds şirketi, başkent Pretoria yakınlarındaki Cullinan madeninde bulunan elmasın meşe palamudu büyüklüğünde olduğunu ve dünyanın en çok aranan türde "olağanüstü" bir elmas olduğunu açıkladı. Şirket, 3,106 karat ile bugüne kadar bulunan en büyük mavi elmas olan cevherin işlendikten sonra karatının 2 milyon dolardan satışa çıkarılacağını bildirdi.


Petra Diamonds ceo'su Johan Dippenaar, parçanın bugüne kadarki en pahalı elmas olabileceğini belirterek, "Bu muhtemelen mavi elmas türünde bugüne kadar bulunan en önemli parça" dedi.

Geçtiğimiz yıl aynı madende bulunan 25.5 karatlık elmas, 16.9 milyon dolara satılmıştı. 2008'de bulunan ve "Yusuf'un Yıldızı" ismi verilen bir diğer elmas ise 9.49 milyon dolara alıcı bulmuştu.
Petra Diamonds'ın sahibi olduğu Güney Afrika'daki Cullinan ve Tanzanya'daki Williamson madenlerinden çıkarılan elmaslar, Londra'daki Buckingham Sarayı'nda sergileniyor. Bu elmaslar, dünyanın en nadir ve en değerli parçaları olarak görülüyor.



İspanya’nın dünyaca ünlü eğlence ve turizm cenneti İbiza Adası açıklarında önemli petrol rezervlerinin bulunduğu açıklandı. Bu haber halkın, hem de jet sosyetenin büyük tepkisini çekti. İspanyollar petrolün turizmin önüne geçeceği endişesi ile hükümetten petrol aramalarına derhal son vermesini istedi.
İspanyol hükümetinin İskoç Petrol Arama şirketi ’Cairn Energy’ ile bir ortaklık anlaşması yaptığını savunan çevreci örgütler petrol aramalarına devam edilmesi halinde bölgede bulunan Balear adalarının (Mallorca, Menorca ve İbiza) geleceğinin tehdit altında olacağını savundu. İbiza sakinleri ise ’Petrola hayır’ sloganları eşliğinde soyunarak adalarında çevre katliamı istemediklerini belirtti. Protestoların çoğalması üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalan Çevre 

Bakanlığı aramalarla ilgili geniş bir raporun önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacağını duyurdu.Adada evleri bulunan çok sayıdaki ünlü gelişmeleri endişeyle yakından takip etmek zorunda kaldı. Aralarında Galatasaray’da futbol oynayan Snaijder çifti de olmak üzere Luis Figo, Iker Casillas, Zinedine Zidane, Sergio Ramos, Guti, Piqu?, Xavi ve Villa’nın İbiza Adası’nda evleri bulunuyor.




 Ünlü model, tekrar Müslüman olduktan sonra dövmelerini sildirmeye başladı. Kazaz ilk olarak vücudundaki sonsuz aşk dövmesini sildirerek başladı.Kıyafetlerinde de dekolteden vazgeçen Tuğçe Kazaz, türban defilesine çıkarak da ses getirdi. Son aylarda büyük bir değişim geçiren Tuğçe Kazaz, hayatıyla ilgili şaşırtan kararlar almaya devam ediyor. Yunan eşi Yorgo Seitaridis'le evliyken Hıristiyan olan Kazaz, bir süre önce yeniden Müslüman oldu. Ünlü model, ardından da İslam dinini öğrenmeye başladı.




FİLMİN BAŞROL OYUNCULARI
Reha Erdem'in Jin'in ardından çektiği son filmi, yaklaşan bir kıyamet paranoyasında insanların kapıldığı sıra dışı bir akıl tutulmasını beyazperdeye taşıyor. Filmin senaryosunu Reha Erdem kaleme alırken, başrolleri Binnur Kaya, Philip Arditti ve Deniz Hasgüler paylaşıyor. 



FİLMİN KONUSU
Orta yaşlardaki Mesut'un garip evi avladığı ve doldurduğu hayvan başları ile doludur. Tüm ömrünü bu "hobiye" vermiş gibidir. Mesut bir gün kendisine yardımcı olması için eve bir hizmetli tutar. Bu hizmetli, ormanda kimsesiz dolaşan yardıma muhtaç bir kadını alıp Mesut'un evine getirir. Bu üç kişi yeterince garip bir üçlü oluşturmuşken, gelininin ve en iyi arkadaşı olan yöre doktorunun eve gelmesi durumları daha da garipleştirecektir. Reha Erdem'in son filmi deprem ihtimali nedeniyle boşaltılmak istenen bir yörede insanların kapıldığı sıra dışı bir akıl tutulmasını beyazperdeye taşıyor...




Özel dershanelere gerekli dönüşümü yapabilmeleri için 2017/2018 eğitim öğretim yılı 
bitimine kadar tanınan süre 1 yıl uzatıldı.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazın Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan kanun tasarısının görüşülüyor.
Tasarının, dershane ve öğrenci etüt merkezlerinin, özel okullara, geçici olarak açık öğretim yapan liselere dönüşebilmeleri için 2017/2018 eğitim öğretim yılı bitimine kadar tanınan süre verilen önergeyle uzatıldı. Özel dershanelere tanınan dönüşüm takvimi önergeyle, 2018/2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar uzatıldı.
"ÖĞRETMEN" İBARESİ DEĞİŞTİRİLİYOR
Emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı almayan, dershane ile öğrenci etüt merkezlerinde çalışan öğretmenlerin, KPSS'ye girmeden, gerekli şartları taşımaları halinde, sözlü sınavda başarılı olmak şartıyla öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanmasını öngören madde üzerinde de önerge verildi. Fen edebiyat mezunu usta öğreticilerin de düzenlemeden yararlanması amacıyla verilen önergeyle,"öğretmen" ibaresi, "eğitim personeli" şeklinde değiştiriliyor.
Önergeyle, bakanlıkta istihdam edilenlerin, ayrıldıkları özel eğitim kurumlarından kıdem ve ihbar tazminatı talep etmemesi de hükme bağlanıyor.
DESTEK KOŞULU DEĞİŞTİRİLDİ
Eğitim ve öğretim desteğinin, "özel okullarda boş kalan öğrenci kapasitesi için" verileceğine dair ibare, "kontenjanı dolduramayan okullar için avantaj sağlayacağı" gerekçesiyle çıkarıldı. Böylece, yardımın boş kontenjanlar için değil belli sayı ve kriterleri taşıyan kayıtlı öğrencilere getirilmesi sağlanıyor.



TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser, astsubaylara yönelik ayrımcılık ve adaletsizliklere karşı durmak için ölüm orucu eylemi başlatacaklarını söyledi.


Özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadele eden astsubaylar, ölüm orucu kararı aldı. Doğan Haber Ajansı'na konuşan TEMAD Genel Başkanı Keser, 1975 yılından bugüne astsubaylara yönelik sosyal ve ekonomik hiçbir iyileştirmenin yapılmadığından yakındı. 2011 yılında başkanlığına geldiği ve bugün 90 şubesi ile 42 bin üyesi olan TEMAD'ın yönetim kuruluyla birlikte düzenledikleri talepleri ilgili kurumlarla paylaştıklarını belirten 


Keser, "İlgili kurumların bu konuyla ilgili yetersiz yaklaşımları sonucunda biz sesimizi daha net ve kabul edilebilir bir şekilde duyurabilmek amacıyla yönetim kurulumuzun oy birliğiyle 'ölüm orucu' kararını aldık" dedi.  


2010 Ocak ayında ilk turu yapılan seçimlerde Bayan Timoşenko oyların %25'ini alarak ikinci oldu ve 2.tur seçimlere hak kazandı. 7 Şubat 2010 tarihinde yapılan seçimlerde %45 oy ile Yanukoviç karşısında seçimi kaybeden Timoşenko,seçim sonuçlarını kabullenmeyerek mahkemeyetaşıdı ancak daha sonra bu kararından vazgeçti. 1 Mart 2010 tarihinde hükümetine güven oyu talep eden Timoşenko'nun 2.kabinesi 3 Mart'ta yapılan güven oylamasında 450 vekilin 243'ünün oyu ile düşürüldü. Bunun üzerine aynı gün Timoşenko başbakanlıktan çekilerek yenisi gelene kadar görevde kalmayı reddetti.

Timoşenko Ocak 2009'da Rusya'dan 10 yıl süreyle doğalgaz alınması anlaşmasını yasalara uygun olmayan bir şekilde onaylayarak görevini kötüye kullanma suçlamasıylayargılanıyor. Eski başbakanın tutuklu yargılanmasını talep eden savcılık makamı Timoşenko'nun davayı ciddiye almayıp, hâkimle alay ettiği ve mahkeme salonundayken Twitter hesabından mesajlar gönderdiğini ifade etti. Ukrayna'da Demir Leydi olarak bilinen Timoşenko, 2001 yılında da dolandırıcılık suçlamasıyla bir süre hapis yatmıştı.



   


11 Ekim 2011 tarihinde Mahkeme Timoşenko'nun başbakanlık yaptığı dönemde görevini kötüye kullandığına ve Ukrayna enerji şirketi Naftogaz'ın Rusya ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Ukrayna'yı 188 milyon dolar zarara uğrattığınakarar verdi ve Timoşenko'yu 7 yıl hapse ayrıca bu zararı son kuruşuna dek tazmin etmeye mahkum etti.



Ukrayna güvenlik servisi, Temmuz 2011'de 1990'ların ortalarında Timoşenko tarafından yönetilen bir firmanın Ukrayna Birleşik Enerji Sistemleri tarafından zimmete para geçirerek 405 milyon dolarlık bir cezai soruşturması açmıştır.
   
Ukrayna'nın ilk kadın başbakanı olmadan önce, Timoşenko Turuncu Devrimi'nin önemli liderlerindendi. Bu dönemde Batılı medya mensupları ona "Devrimin Jan Dark'ı"lakabını takmıştır. 26 Aralık 2001'de Güç aramıyorum. Sadece ülkemi yenidencanlandıracak politikayı sunuyorum demiştir. 28 Temmuz 2005'te Forbes dergisi Timoşenko'yu Condoleezza Rice ve Wu Yi'den sonra dünyanın en güçlü 3. kadını seçmiştir.

18 Aralık 2007 günü Ukrayna Parlamentosu'nda (Verhovna Rada) Yuliya Timoşenko'nun başbakanlık güven oylamasında 226 vekil oyu alınarak yeterli sayıya ulaşıldı ve Timoşenko yeniden başbakan seçildi. Ukrayna Parlamentosu, tutuklu muhalif Başbakan Yulia Timoşenko'nun serbest bırakılmasının önünü açacak yasayı parlamentoda onayladı.Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin, Dnipropetrovsk kentinde Vladimir Abramoviç Grigyan ve Ludmila Nikolayevna Telegina'ın kızı olarak doğdu. 

  
Önceden korsan CD satışıyla ticarete adım atıp gaz endüstrisinde başarılı olan bir iş kadını olması onu Ukrayna'nın en zenginlerinden biri yaptı. Oleksandr Timoşenko ile evlidir. Yevhenia adlı 1980 doğumlu bir kızları vardır. Yevhenia bir İngiliz üniversitesinden mezun olmuştur. Şu anda rock müzisyeni olan, çocukluğunun çoğunu İspanya'da geçirmiş ama Yorkshire, İngiltere'de doğmuş kocası Sean Carr ile Ukrayna'da oturmaktadır. Saçına yaptığı bant tarzı örgüsüyle de bilinir.   

Dailynewsgeo. Blogger tarafından desteklenmektedir.