daily news geo
haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Artık Dailynewsgeo.com Bundle Haber içeriklerinde.. size şiddetle indirmenizi tavsiye ediyor ve dünyanın tüm haberlerini tek kaynaktan okubileceğinizi söylüyorum. İnanmadınız mı o zaman adresine giriyorsunuz ve haberdar oluyorsunuz.
https://bundlenews.co/




Okurlarımız My Bundle > Kaynak Ekle içerisinden aratarak ya da Gündem kategorisi altında listelenen kaynaklar arasından erişerek favorilerine ekleyebilir ve My Bundle içerisinden haberlerimize ulaşabilir.



İyi okumalar.
www.dailynewsgeo.com sizlerle haberde buluşmaktan mutluluk duyar.

Marcotte
Marcotte
Massachusetts'te bir New York'taki Google çalışmasını öldürmekle suçlanan şüpheli, vahşi saldırıda tutuklanmasından bu yana ilk defa kamera önüne çıktı.

Angelo Colon-Ortiz, 31 yaşındaki zanlı uzun kollu bir Ordu gömlek, koyu pantolon ve düzgünce kesilmiş sakal ile görüntülendi. Leominster Bölge Mahkemesinde Vanessa Marcotte cinayetinde; yaralama niyetiyle tecavüze maruz bırakmaya, saldırı ve ameliyat yapmakla suçlanıyor.

Cinayetlerle tutuklanması beklenen Kolon Ortiz, suçsuz olduğunu ve 10 milyon dolar değerinde kefaletleserbest kalma talebinde bulundu. Şüpheli Newyork'de Google'ın çalışanının koşu cinayeti 10 milyon doların üzerinde kefaletle açıldı.

31 yaşındaki Marcotte, 7 Ağustos 2016 öğleden sonrasında, annesinin Princeton'taki evinden bir yürüyüş yaparak ayrıldıktan sonra kayboldu.


googledeki kız cinayeti
Öldürülen kızın avukatı Angelo Colon-Ortiz, avukatı Edward Ryan, Jr. (solda), 18 Nisan 2017'de açtığı davada. (KEITH BEDFORD / GLOBE STAFF / AP)




ABD polisi K-9 birimi, ailesinin kaybolduğunu bildirmesinden sadece birkaç saat sonra iki şeritli yolun yakınındaki ormanda çıplak ve yanmış vücudunu buldu.

Eyalet Polisi Marcotte öldürüldükten sonra deliller için 9 Ağustos'ta ormanda arama yaptı. (DAVID L. RYAN / AP)

Kolon-Ortiz, sekiz aylık bir kaçışdan sonra 14 Nisan'da tutuklanmıştı. İlk duruşması sırasında, şüpheli duruşma süresi boyunca mahkeme salonunda bir hücre tutanağının önünde durdu.

Marcotte'un babası ve amcasının dinleyicilere oturduğu mahkeme salonuna neden hiç girmediği merak konusu oldu. 31 yaşındaki Angelo Colon-Ortiz, Salı günü Leominster Bölge Mahkemesinde görülen duruşmada göründü.

Savcı Jeff Travers, Kolon-Ortiz'i  evli bir Fed Ex işçisi olarak nitelendirdi.

Sanık katil polise, Marcotte cinayeti ile hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.


Kolon-Ortiz araştırmacılara kurbanı tanımadığını ve kendisiyle hiç temas kurmadığını söyledi. Travers, Fed Ex rotalarının onu kurbanın cesedinin bulunduğu bölgeye götürdüğünü kabul etti.

NYC Google çalışanın öldürülmesinden şüphelenilen yetkililerden bir Fed Ex sözcüsü, Colon-Ortiz'in üçüncü taraf bir lojistik firması için bir şirket çalışanı değil, kamyon servisleri tedarik eden bir firmada bir şoför olduğunu söyledi.

New York'tan bir Google çalışanı olan Vanessa Marcotte, 27 Ağustos 2016'da Mass. Princeton'da koşu yaptıktan sonra ölmüştü. Duruşma öncesinde konuşan şüphelinin avukatı, müşterisinin sabıka kaydı olmadığını ve bu davanın hiç elle tutulur yanı olmadığını söyledi.

Savunma avukatı Edward Ryan, "Bu olay bir takım önemli hukuki meseleleri gündeme getiriyor ve bir basın konferansında suçlu bulunması bu kişiyi suçlu bulamaz" diye belirtti.

Polis Kolon-Ortiz'i yakaladı; Massachusetts eyaleti bir birlik görevlisi karanlıkta kullanılan bir cihaz ile  adamı gördü. Eyalet Polisi Marcotte öldürüldükten sonra deliller için 9 Ağustos'ta ormanda arama yapmıştı. 

Şüpheli ve eşi ikisi de evdeydi ve Colon-Ortiz gönüllü olarak bir DNA örneği verdi, diye belirtildi.




birleşmiş milletler

STASI: Berbat Birleşmiş Milletler serbest üyeleri hiçbir şey yapmıyor ve ABD'nin para harcamayı bırakma zamanı geldi, dedi.

Birleşmiş Milletlere Not: Evinize gidin. Defol. Yabancı serbest yüklenicilerin tüm işlevsiz kararlarını kapatma zamanının geldiğini söyleyen Stasi, dünya çöktüğü için yükünüzü yüksek hayat yaşamak için ödemekten bıktık söylemiyle artık usandıklarını belirtti.

Bir kez daha, Genel Kurul olarak bilinen öfkeli kişilerin, yıllık toplantısı Birleşmiş Milletler'de hiçbir şey yapılmamak üzere toplandı. Ancak barış için bir toplantı olarak nitelendirilen uzun süredir sürpriz olan bu hafta sonunda  bu yıl dünya savaşına yaklaşıldı ve New York şehrinin tamamen yıkılacağından korkarak ABD'liler hezeyan içinde Birleşmiş Milletleri veto ediyorlar.

Birleşmiş Milletler, kısaca BM, 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle üyeliği kaldırılan Vatikan ve değiştirilen Çin Halk Cumhuriyeti dahil 192'ye ulaşmıştır. Türkiye kurucu üyeler arasında yer almaktadır.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı bir mahkemenin aldığı kararda, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Türk hakim ve diplomat Aydın Sefa Akay’ın serbest bırakılması için Türkiye'ye çağrıda bulunmuştu.

Burkina Faso Dışişleri Bakanı ile ByLock görüşmesi olduğu için tutuklanan Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması (Uluslararası ceza mahkemelerinin soykırım davalarına bakan mahkemesi) Hâkimi Aydın Sefa Akay ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Reuters'ın haberine göre, BM Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması'nın (MICT) aldığı kararda, Akay'ın diplomatik dokunulmazlığı olduğu ve hapse atılmasının yargı bağımsızlığı ilkesini ihlal ettiği savunuldu.

Ruanda ve Yugoslavya’daki savaş suçlarını yargılayan mahkemenin başkanı Theodor Meron tarafından açıklanan kararda, “FETÖ üyeliği, anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmak ve adam öldürmek’ iddiasıyla tutuklu olan Akay'ın, 14 Şubat'a kadar serbest bırakılmasını istendi.

Associated Press'in haberine göre; Meron, Akay'la ilgili verdikleri hükmün, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararı gereğince bağlayıcılığı olduğunu belirtmişti.

Trump Sallıyor, Kim Jong Kalede ya da Tersi Paslaşmalar !


'Kuzey Kore'nin en tehlikeli tehditlerini caydıracağız' diyen ABD ve Trump yüksek baskı uygulayan Kuzey Kore için; nükleer saldırı ve füze tehtitlerini durdurmak için onları baskılayacaklarını söyledi.

ABD askeri ilişkilerini güçlendirme amaçlı ziyarette bulunan ABD Savunma Sekreteri Mattis, Birleşmiş Milletlerin kararının münafık ulus üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi. 

Tam anlamı ile Hristiyan aleminde Kuzey Kore münafıklıkla suçlanıyor.

Amerika'lı bakanın açıklamaların terör ile mücadele için verilen diplomatik çabaların devam ettiğini, ancak ABD'nin Kim Jong-un'tan gelecek her türlü saldırıyla mücadele edebileceğini de sözlerine ekledi.

Mattis şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler'deki diplomatik yollarla yürütülen çabaları sürdürmeye devam ediyoruz.

"BM üzerindeki güvenlik konseyi kararlarının oybirliğiyle BM üzerindeki baskısını arttırdığını ve aynı zamanda Kuzey Kore'nin en tehlikeli tehditlerini caydırma kapasitesini koruduğumuzu görünüyor." dedi.



Bugün Rusya, Kore yarım adasında bir askeri çatışma çıkması halinde "felaket sonuçlar" çıkabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Çin, Rusya'nın endişelerini yineledi ve yarımadada ki savaşın "kazananı" olmayacağını söyledi.

ABD "Amerika Birleşik Devletleri ülkemize savaş ilan ettiğinden, Birleşik Devletler stratejik bombardıman uçaklarını, henüz uzay sınırında olmadığı zamanlarda bile herhangi bir zamanda vurma hakkı da dahil olmak üzere tüm kendini savunma önlemlerini alma hakkına sahibiz " dedi.

Beyaz Saray basın sekreteri Sarah Sanders dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Kuzey Kore hakkında savaş ilan etmediğini belirterek, "Açıkçası, bu öneri absürt" dedi.

Ayrıca, uluslararası sularda başka bir ülkenin uçaklarını vurmanın "hiçbir zaman uygun olmadığını" söyledi.

Geçtiğimiz hafta, BM Genel Kuruluna yaptığı ilk konuşmada  Trump, Kuzey Kore'nin ABD'yi ve müttefiklerini tehdit etmesi durumunda "tamamen yok edileceği" sözünü verdi.

Bu, Donald Trump'ın Mr. Kim'e anlattığı Washington ve Pyongyang arasındaki sözleri Donald'ı "megalomanya dolu zihinsel açıdan alçak gönüllü bir kişi" olarak tanımladı.

İki ülke arasındaki gerginlik son haftalarda arttı ve Pyongyang, üçüncü ve en büyük nükleer denemesini 3 Eylül'de gerçekleştirdiğinde karşılıklı atışmalar yoğunlaştı. Ayrıca Kuzey Kore Pasifik'teki bir hidrojen bombasını test etme tehdidinde bulundu.

Bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi, nükleer denemeye yanıt olarak Pyongyang'a yönelik dokuzuncu yaptırım turunu oybirliği ile kabul etti.

Daha önceki yazılar;

Ombudsman Önerdi "Cumurbaşkanı Erdoğan'a Nobel Barış Ödülü verilsin"
Suriye rejimi kendi infaz ipini çekti, KÜRTLERE ÖZERKLİK VERİLEBİLİR !


CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği 1. Genel Kurulu, Avrupa Ombudsmanlar ve Akdeniz Ombudsmanlar Birliği Yürütme ve Yönetim Kurulu Toplantısı’nda konuşuyor.

Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı katılımcıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Güçlünün güçsüzü ezdiği dünya düzenine karşı verdiği mücadele, insanlığa yaptığı katkılar ve mazlumların yükselen sesi olması" dolayısıyla Nobel Barış Ödülü verilmesini önerdi..

Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenen ve dün başlayan Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı, "Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Nefret Söylemi" başlıklı oturumla devam ediyor.

Katılımcılar, ''Güçlünün güçsüzü ezdiği dünya düzenine karşı verdiği mücadele, insanlığa yaptığı katkılar ve mazlumların yükselen sesi olması" dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Nobel Barış Ödülü'nün verilmesi gerektiğine dair çağrıda bulundu.

OMBUDSMANLIK NEDİR?

Ombudsman, şikayetleri ve bir takım teşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf için de tatmin edici çözümler bulan kişidir. Kelime kökeni açısından İsveççe'de “arabulucu” anlamına gelen ‘ombuds’ ve “kişi” anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir. Ombudsman kelimesi İsveççe'de genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır. 

Kurumsal olarak Ombudsman terimi, Parlamento tarafından halkın şikayetlerini dinleyip, çözümlere ulaştırmak üzere seçilmiş kimse veya kimseleri simgelemektedir. Ombudsman’ın Türkçe karşılığı için kamu denetçisi, arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi tanımlamalar teklif edilmiştir. Sonuç olarak, Ombudsman kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak, bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız bir kamu otoritesidir. 

Ancak; Türk Dil Kurumu (TDK) e-posta aracılığı ile kullanıcılarına gönderdiği bilgide bu sözcüğü şu ifadelerle açıklamıştır: ombudsman : İngilizce kökenli bu söz hukukta “ Parlamento tarafından görevlendirilen, vatandaşları resmî makamların keyfî ve yasa dışı davranışlarına karşı korumakla görevli kişi veya kurum.” anlamında kullanılmaktadır. Bu söz için kamu denetçisi karşılığı önerilmiştir.

Kaynak: AA


trump ve polis ile ilgili görsel sonucu

ABD'deki başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump'ın göçmenlerin sınırdışı edilmesi konusundaki açıklamalarına yanıt Los Angeles Emniyet Müdürü Charlie Beck'ten geldi. Beck, LAPD'nin (Los Angeles Polis Departmanı) yasadışı göçmenleri sınırdışı etme tutumunu değiştirmeyeceğini söyledi.

Beck açıklamasında, "Farklı bir şey yapma niyetinde değilim. Birinin göçmenlik statüsüne dayanan yasa uygulama faaliyetlerine girmeyeceğiz. Vatan Güvenliği ile sınırdışı çabalarına ilişkin olarak Trump ile birlikte çalışmayacağız. Bu bizim işimiz değil, ve de kendi işimizi yapacağız." ifadelerini kullandı.

TRUMP: YA GÖNDERİRİZ YA DA HAPSE ATARIZ

Amerikan CBS Televizyonu'na demeç veren Trump, 'suç işlemiş, uyuşturucu çetesi ya da suç örgütü üyesi' kaçak göçmenlerin sınır dışı edilmesi gerektiğini belirterek, "Bu kişileri ya ülkeden göndermeyi başarırız ya da onları hapse atarız." diye konuşmuştu.

ABD'de yaklaşık 11 milyon kaçak göçmenin olduğu tahmin ediliyor. Donald Trump başkanlık kampanyası sırasında, seçilmesi halinde yasa dışı göçle mücadele edeceğini, ülkedeki kaçak göçmenlerin sınır dışı edileceğini, Meksika-ABD sınırına bir duvar ördürmeyi planladığını dile getirmişti.

PROTESTOLAR SÜRÜYOR

ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen eylemde yaklaşık 3 bin kişi, Trump Oteli2nden ABD Kongresi'ne kadar yürüyerek Cumhuriyetçi Donald Trump'ın başkan seçilmesini protesto etti.

Trump'ın ABD'nin 45. başkanı seçilmesinin ardından New York merkezli başlayan protestolar ülke genelinde devam ediyor.

Washington'da açılışı kısa bir süre önce yapılan Trump Oteli önünde toplanan ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu 3 bin kadar protestocu, Trump aleyhine sloganlar atarak ABD Kongresine kadar yürüdü.

Kongre önüne gelindiğinde polis, bazı göstericileri gözaltına alırken gösteri olaysız bir şekilde sona erdi.

"HERKESİN HAKLARINI SAVUNMAK İÇİN BURADAYIZ"

Trump karşıtı protestoya katılan göstericilerden lise öğrencisi Stephanie Charles, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trump'ın ırkçı yaklaşımlarının ürkütücü olduğunu belirterek, "Herkesin haklarını savunmak için burada eylem yapıyoruz." dedi.

Chris Jones adlı eylemci de seçim sonuçlarından derin endişe duyduğunu vurgulayarak, ülkesinin korkutucu bir yöne doğru gittiğini iddia etti. Başkanlık seçimlerini kazanan Trump'ın siyasi tecrübesinin olmamasına işaret eden Jones, bunun önemli bir handikap olabileceğini bildirdi.

"BUGÜN YAŞANANLAR ABD'Yİ TEMSİL ETMİYOR"

Bir başka genç eylemci ise Trump döneminde aşırı sağcı Klu Klux Klan (KKK) gibi örgütlerin güç kazanmasından endişe ettiğini belirterek, "KKK bizi temsil etmiyor; bugün yaşananlar ABD'yi temsil etmiyor." ifadesini kullandı.

8 Kasım Salı günü yapılan 58. başkanlık seçimlerini, Demokrat rakibi Hillary Clinton'ın önünde kazanan Cumhuriyetçi Trump, 20 Ocak 2017 tarihinde yemin ederek görevine resmen başlayacak.

Trump'ın "sürpriz şekilde" başkanlık seçimlerini kazanmasını protesto etmek isteyen Trump karşıtı gruplar, başta New York olmak üzere Los Angeles ve Chicago gibi büyük kentlerdeki eylemlerine devam ediyor.

cariye-pkk

Kuzey Irak'taki bölücü terör örgütünden kaçan iki terörist Hakkari Çukurca Üzümlü Bayrak tepe bölgesindeki birliklere teslim oldu. Teröristlerin itirafları örgütün içinde bulunduğu çöküşü ortaya koydu.

2 TERÖRİST TESLİM OLDU

Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Hakkari Çukurca Üzümlü Bayrak tepe bölgesine Irak Kuzeyindeki Zap bölgesinden BTÖ'den kaçarak sınırdaki birliklere gelen iki terörist teslim oldu.

Teslim olan teröristler ifadelerinde, örgüte zorla götürüldüklerini, gittikleri ilk günden itibaren örgüt içerisinde şiddete maruz kaldıklarını, örgüt içerisinde bulundukları yerde sözde lider konumunda olan birkaç kişi dışında diğerlerinin hayvanların dahi barınamayacakları yerlerde kaldıklarını itiraf ettiler.

KIZLARI KENDİLERİNE CARİYE YAPMIŞLAR

Çok küçük yaşlarda çocukların ağır hizmetlerde çalıştırıldığını söyleyen teröristler terörist kızların kendilerine "cariye olduğunu" ve sözde liderlerin kendilerine birkaç bayan teröristi ayırdığını ve özel hizmetlerini de bunlara yaptırdıklarını anlattılar.

"BÖLGE HALKINA ÇOK KIZGINLAR"

Ağır zayiat vermelerinden dolayı tecrübeli adamların kalmadığını ve örgütün büyük sıkıntı içinde olduğunu ifadelerinde kaydeden teröristler telsizden kendi üstleri durumunda olan kişilere "operasyona gidiyoruz" dediklerini ama gitmediklerini, akşam da yanlış rapor verdiklerine dikkat çekti. Teröristlerin ifadelerinde şunlar yer aldı:

"O birkaç şerefsiz (kendi tabirleri) dışında diğerlerinin çoğunun hayatlarından bezmiş oldukları ve kendilerinin de buna dahil olduğunu, örgüt yöneticilerinin bölge halkına kendilerine destek vermemelerinden dolayı çok kızgın olduğu, buldukları her fırsatta halkı cezalandırmaları gerektiğini söyledikleri, fırsat bulmaları durumunda birçoğunun kaçacağını, kaçmak için can attıkları."

GÖRDÜKLERİ MUAMELEYE ŞAŞIRDILAR

Kendilerinden önce birkaç kişinin hava taarruzları yapılırken ölümü göze alıp kaçtıklarını ama nereye gittiklerini bilmediklerini söyleyen teröristler kendilerinin de Türk Hava Kuvvetlerinin bir hava taarruzu esnasında fırsat bulup kaçtığını, birkaç gün arazide saklanıp daha sonra teslim olduklarını,Türk askerinin kendilerine böyle davranmalarından dolayı çok şaşkın ama mutlu olduklarını, imkan olursa aileleriyle görüşüp haber vermek istediklerini ifade ettiler.

yeni içişleri bakanı ile ilgili görsel sonucu



Dışişleri Bakanı, NATO Genel Kurulu'nda Ermeni vekile sert tepki gösterdi: Dürüst olun. Siz sanki bir barış meleğisiniz. Karabağ'ı ben mi işgal ettim? Yakaladığımız PKK'lar içinde Ermeniler de var.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ermenistan Milletvekili Koryun Nahapetyan'ın sorduğu "Türkiye DEAŞ'ı mı destekliyor" sorusuna tepki göstererek, "Bizim DAEŞ'e destek verdiğimizi nasıl söylersiniz? DAEŞ'e karşı şuanda aktif operasyonu sürdüren kim? Dürüst olmak lazım" dedi.

ERMENİ VEKİLE TEPKİ

NATO Parlamenterler Asamblesi 62. Genel Kurulu'nda katılımcılara hitap eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ermeni Heyeti Başkanı Milletvekili Koryun Nahapetyan'ın, Türkiye'nin DEAŞ'ı destekleyip desteklemediğini sorması üzerine Ermeni vekile tepki gösterdi.

ATATÜRK'ÜN SÖZÜNÜ HATIRLATTI

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin kuruluşundan bugüne kadar komşularıyla barış içerisinde yaşamaya çalıştığını belirterek, "Sorunuza çok teşekkür ediyorum. Bizim yurtta sulh, cihanda sulh anlayışımız bu Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken söylediği bir ilke. Aynı şekilde komşularla en iyi ilişkileri sürdürme sorunsuz bir şekilde sürdürme anlayışımız devam ediyor. Bu sebepten yıllardır çok sorunumuz olmasına rağmen örneğin Ege'de anlaşmazlıklarımız var. Yunanistan'la istikşafi görüşmeler çerçevesinde gerilimi arttırmadan devam ediyoruz. Bulgaristan'la ilişkilerimiz çok iyi. Ukrayna ile ilişkilerimiz mükemmel, Gürcistan'la ilişkilerimiz mükemmelin de ötesinde, hiç sorun yok. Rusya ile bir sorunumuz oldu. Ama biz Rusya ile ilişkilerimiz iyiyken de Suriye, Esad konusunda, Ukrayna konusuna tatlı düşündük, yine tatlı düşünüyoruz. İlkeli tutumumuz devam ediyor" dedi.

"IRAK VE SURİYE'NİN PARÇALANMASINI İSTEMİYORUZ"

Irak'ın ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduklarını söylene Mevlüt Çavuşoğlu, "Suriye ile ilişkilerimize baktığımızda, Suriye şuanda yönetilemiyor. Maalesef bir rejim 600 binden fazla insanı öldürmüş. Kimle ilişkileri iyi sürdüreceksiniz. Bizden kaynaklanan bir şey de değil. Arap baharıyla olmuş. Aynı şekilde Irakla bizim herhangi bir sorunumuz yok. Ama bizim Maliki döneminin mezhepçi anlayışıyla Irak'ı bu duruma getireceğini başından beri söylüyorduk. Biz hem Irak'ın hem Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Parçalanmasını istemiyoruz" diye konuştu.

"DAEŞ BİZDEN NEFRET EDİYOR"

Türkiye'nin DEAŞ'la etkin şekilde mücadele eden bir ülke olduğunu vurgulan Çavuşoğlu, "Şimdi sizin iddialarınıza gelince değişik görüşler içinde olabiliriz. Siz Ermenistan'dansınız ben de Türk'üm ama önce dürüst olmamız lazım. Hele siyasetçiysek çok dürüst olmamız lazım. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi yıllarımda da gördüm. Maalesef Ermeni arkadaşlarımız hiç dürüst olmuyorlar. Bizim DAEŞ'e destek verdiğimizi nasıl söylersiniz? DAEŞ'e karşı şuanda aktif operasyonu sürdüren kim? Bugüne kadar hangi ülke DAEŞ terör örgütünün teröristini öldürmüştür. Sadece Başika kampımızda 700'den fazla DAEŞ terör örgütü mensubunu yok ettik. Siz diyorsunuz ki DAEŞ'e destek veriyorsunuz. DAEŞ bizden nefret diyor. Web sayfalarına bak Recep Tayyip Erdoğan birinci düşman ve ben dahil, onun yakın arkadaşları. İçeride ve dışarıda terörün her türlüsüyle mücadele ediyoruz. İkincisi yabancı terör savaşçılar akımını biz durdurduk. 52 bin kişiye gişe yasağı koyduk. Bugüne kadar 4 in kişiyi yakaladık, geldikleri ülkelere iade ettik" şeklinde konuştu.

ERMENİ VEKİLE DEMEDİĞİNİ BIRAKMADI

Türkiye'nin savaştığı terör örgütü DEAŞ'a destek vermesinin mantık dışı olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Türkiye'de DAEŞ'le bağlantılı 2 bin kişi tutuklu. DAEŞ'in ideolojisinin öldürülmesinde en etkili kişiyiz. Bunlar dini suistimal ederek 125 ülkede insan devşiriyor. Biz de çağrıda bulunuyoruz bu teröristlere katılmayın, bunların İslam'la bir ilgisi yok diyoruz. Şimdi siz çıkıyorsunuz hiç de dürüst olmayan bir şekilde DAEŞ'e destek verdiğimizi söylüyorsunuz. Rusya ile aramız soğukken bunu Ruslar da dile getiriyordu. Ben de onlara şu öneri de bulundum. Sen benim dostumsun, tecrübeli bir dışişleri bakanısın. Bana söylediklerinle ilgili bir delil ver, ben bugün istifa edeceğim. Ama bana bir delil veremezsen ben de bundan sonraki hayatını geçirmek için, tatil yapmak için Antalya'ya davet ediyorum dedim. O da bana dedi ki sen çok tecrübeli bir bakansın, Türkiye senden daha iyi bir bakan bulamaz o yüzden kalmanı istiyorum. Bu ne demek? Ellerinde bir delil yok demektir. Dürüst olmak lazım" ifadelerini kullandı.








Gezegenimizi paylaştığımız hayvanların çoğu insanlar için büyük tehlike oluşturabilirler. her ne kadar bu çlümcül karşılaşmalar genelde insanın suçu olsa da her sene bir sürü insan bu hayvanların yüzünden ölmektedir. Bu karşılaşmaların sebebi genellikle hayvanların bölgesine giren ve onların yaşam alanına müdahele sebebi ile meydana gelmektedir.
İşte Dünya’daki en tehlikeli 10 hayvan:
10) Ayı:
Ayıların bir çok alt türü bulunmaktadır. Fakat özellikle kutup ayısı, kara ayı ve grizli ayısı son derece ölümcüldürler. Bu ayılardan biri karşınızda iki ayağının üzerine kalktığı zaman başınız belada demektir. Bu hayvanlar her sene 5-10 civarı insanın ölümünden sorumludurlar. Bu ölümler genellikle insanların ayıların bölgesine girmesi sonucu meydana gelmektedirler.
Ayılar genelde güçlü pençeleri ve çok güçlü çenelerini kullanarak saldırırlar.
Karşınızda sinirli bir ayı bulduğunuz zaman sakın arkanızı dönüp kaçmaya çalışmayın. Ayılar insanlardan çok daha hızlı koşarlar. Bunun yerine çok yavaş hareketlerle geriye çekilin. Eğer ayı agresif hareketlerine devam ederse geri çekilirken bağırıp gürültü yapın ve bulduğunuz taş ve sopaları ayıya fırlatın. Genellikle ayılar insanlara öldürmek amaçlı saldırmazlar ve tehdit olarak gördükleri durum ortadan kalkınca sakinleşirler.
Yıllık Ortalama ölümler: 5-10 arası
9-) Köpekbalığı:
Her ne kadar köpekbalığı saldırısı denince akla ilk gelen büyük beyaz köpekbalığı olsa da insanlara yapılan tahriksiz saldırıların büyük kısmından boğa köpekbalıkları asıl suçlulardır. Dünyanın neredeyse bütün sıcak ve sığ sularında bulunan bu hayvanlar özellikle agresif ve ne yapacağı belli olmayan hayvanlardır. 360 tür köpekbalığından sadece dört tanesi insanlar için tehdit oluşturmaktadır. Bunlar, büyük beyaz, kaplan köpekbalığı, okyanus beyaz yüzgeçlisi ve boğa köpekbalığıdır.
Bir köpekbalığı, en büyük silahı olan jilet gibi keskin dişlerle dolu ağzı ile saldırır. Bu kuvvetli çene neredeyse her şeyi ısırabilir. Kırılan dişleri olursa bunlar bir kaç gün içinde yenilenirler.
Sarı ve portakal rengi renkler köpekbalıklarını özellikle irite eder. Dolayısı ile köpekbalığı olan yerlerde bu renkleri giymek pek akıllıca olmayabilir. Eğer bir yerinizi kanıyorsa sudan hemen çıkın çünkü bir köpekbalığı kan kokusunu kilometrelerce öteden alır. Yalnız yüzmeyin köpekbalıkları gruplar yerine tek başına olan avları tercih ederler. Burnu ve solungaçları köpekbalığının hassas noktalarıdır. Saldırı anında bu noktalara vurmak köpekbalığının geri çekilmesini sağlayabilir.
Yıllık Ortalama ölümler: 100 civarı
8- ) Denizanası:
Denizanası pek tehlikeli bir hayvan olarak gözükmeyebilir ama bu türün bazı üyeleri Dünya üzerindeki en zehirli deniz hayvanlarının başında geliyorlar. Kutu denizanası bu türün en zehirlileri arasındadır. Uzun dokunaçları bir sürü zehirli iğne ile biter. Genelde bunları bir savunma mekanizması olarak kullanırlar. Bu uzuvları kurbanına saplar ve zehri aktarır. Kutu denizanası saldırısına uğrayan bir insan dakikalar içinde ölebilir. Ölüm genellikle kalbin durması şeklinde meydana gelir.
Denizanalarının var olduğu bilinen yerlerde özel giysiler ile denize girin. Bir denizanası tarafından sokulursanız hemen sudan çıkın. Sokulan yere sirke uygulayın ve bir sopa veya benzeri bir şeyi deriye bastırıp ovarak kalan iğneleri çıkarın.
Yıllık Ortalama ölümler: 100 civarı
7-) Su aygırı:
Su aygırları ilk bakışta oldukça hantal, tembel ve tehlikesiz görünebilirler ama aslında son derece agresif hayvanlardır. Buna 120 santime kadar açılan devasa ağızları kocaman dişleri ve büyük güçlü cüsseleri de eklenince oldukça tehlikeli hale gelmeleri çok kolaydır. Ayrıca su aygırı göründüğü kadar hantal bir hayvan değildir. Bir su aygırı kısa mesafeli bir olimpiyat koşucusundan daha hızlıdır.
Karada iken su ile aralarına girenleri ezmek, ya da büyük sivri dişleri ile ısırmak sureti ile öldürürler. Suda ise tekneleri alobora ederek düşenleri devasa ağızları ile öldürürler.
Su aygırlarını kesinlikle ani hareketlerle şaşırtmayın. Eğer suda iseniz, kürekler ile suya vurarak su aygırlarını varlığınızdan haberdar edin. Genellikle daha derine gitmek üzere hareketlenirler. Karada bir su aygırı ile karşılaşırsanız, sakın su ve su aygırı arasında durmayın.
Yıllık Ortalama ölümler: 100-150 arası
6-) Fil:
Sevecen ve dostça görüntüsüne rağmen filler her sene hatırı sayılır kişide insanı öldürmekteler. Gerçi bu ölümlerin büyük çoğunluğu travma geçiren fillerden veya yaşam alanları gittikçe azalan filler yüzünden meydana geliyor. Çoğu durumda da fil koca gövdesi ve büyük kuvveti ile verdiği zararın farkına varmıyor.
Devasa boyutları sayesinden kurbanlarını ezerek veya vurarak öldürüyorlar ya da büyük dişlerini kullanıyorlar.
Genel olarak bir fili irkiltmeyin. Büyük ihtimalle bir tehdit sezerse saldıracaktır. Eğer bir fil saldırmaya niyetli gözüküyorsa mümkün olduğu kadar gürültü yapın. Bu fili geri çekilmeye ikna edebilir. Bir ağaç bulup tırmanmak da bir yöntem olabilir. Tabii filin deviremeyeceği bir ağaç olmasında fayda var. 
Yıllık Ortalama ölümler: 300-500 arası
5-) Timsah:
Timsahlar tarih öncesinden kalma mükemmel katillerdir. Bir yemek timsaha uzun süre yeter. Bu yüzden sabırla kusursuz saldırı anını bekleyecektir.
Timsahlar suyun içinde bir anda roket gibi fırlayarak güçlü çeneleri ile avlarını yakalar ve su içine çekerler ya da yuvarlanarak avlarının kafasını karıştırıp kaçma şanslarını yok ederler.
Timsah saldırılarından korunmanın en kolay yanı timsah olan yerlerden uzak durmak ve timsah olan sularda yüzmemek. Timsahlar çok iyi yüzücüdürler ve suda pek şansınız yok. Bazı timsah türleri (mesela Avustralya’ya özgü tuzlu su timsahı) karada kısa mesafede bir at kadar hızlı koşabilirler. Eğer bir timsah tarafından kapılırsanız bağırın, çağırın, yumruklayın ama pek de şansınız yok.
Yıllık Ortalama ölümler: 600-1000 arası
4-) Büyük kediler
Büyük kediler ailesi genellikle aslan, kaplan, jaguar ve leopardan oluşmakla beraber puma, kugar gibi diğer kedilerde bazen bu isimle anılırlar. Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve avlarının azalması nedeni ile her gün daha çok vahşi kedi insanlarla karşılaşmaktadır.
Kaplanlar genellikle arkadan saldırırlar ve avlarının atardamarlarını ısırmak veya boynunu kırmak için boynunu hedef alırlar. Bu genelde büyük hayvanlar için geçerli tabii yetişkin bir kaplanın tek bir pençe darbesi bir insanın boynunu kırmak için fazlasıyla yeterli.
Eğer büyük bir kedi ile karşılaşırsanız, gözlerinin içine bakın ve onunla göz temasını yitirmeyin. Yanınızda bulunan eşyalar ile kendinizi olduğunuzdan büyük göstermek de işinize yarabilir. Eğer arkanızı döner ve kaçmaya çalışırsanız kedi kesinlikle saldıracaktır. Bağırmak ve bir şeyler fırlatmak da kedinin saldırıdan vazgeçmesini sağlayabilir. Eğer biri sizi yakalamış ise burnuna ve gözlerine vurmayı deneyin.
Yıllık Ortalama ölümler: 800 – 1000 arası
3-) Akrep:
Akrep son derece öldürücü bir hayvandır. Büyük ihtimalle her sene kaydedilenden daha fazla ölüme sebep olmaktadır. Buna rağmen dünyadaki 1500 kadar akrep türü arasından sadece 25 kadarı tehlikeli sayılmaktadır.
Akrepler genellikle zehirlerini kuyruklarında bulunan bir iğne ile avlarına aktarırlar. Buna rağmen Tüküren Afrika Akrebi zehrini bir metre kadar uzağa püskürtebilir. Zehir avı felç etmek sureti ile iş görür.
Akrepler genelde gündüz ortalıkta dolaşmazlar ve gece aktif hale gelirler. Dolayısı ile yatmadan önce yatağınızı silkelemekte fayda var. Ayrıca lavanta ve limonun akrepleri uzak tuttuğuna dair söylentiler de var.
Yıllık Ortalama ölümler: 900 – 2500 arası
2-) Yılan:
Dünyada 2000 kadar çeşit yılan var ve bunlardan sadece 450 tanesi zehirli. Bunlardan sadece 250 tanesi insanlar için zehirli. Ama özellikle bazı yılanlar, mesela kral kobra, kara mamba ve mercan yılanı gibi, gezegendeki en zehrili hayvanlar arasındalar. Bu hayvanlardan biri tarafından ısırılanlar genellikle dakiklar içinde ölmektedir.
Yılanlar çok hızlı hayvanlardır ve insanların her yeri ısırmak için iyi bir hedeftir. Zehir çok çabuk bir şekilde kana karışarak etkisini gösterir. Yılanlar avlarını felç etmek amacı ile zehirlerini kullanırlar. Kral kobra bir insan boyu kadar yükselebilirve zehrini göze fırlatabilir.
Tüm öldürücü yanlarına rağmen genelde yılanlar tehdit edilmedikçe insanlara saldırmazlar. Ölümler genelde yılanları rahatsız etmek, saklandıkları yerleri kurcalamak ya da üzerlerine basmak yüzünden meydana gelen ısırıkların sonucudur.
Eğer bir yılanla karşı karşıya kalırsanız çok yavaş hareketlerle geri çekilin. Bir yılan uzunluğunun yarısı kadar bir mesafeden anında saldırabilir. Eğer bir tehdit sezerse -ani hareketler hayvan tarafından bu şekilde yorumlanacaktır – ve irkilirse, bunu yapacaktır.
1-) Sivrisinek:
Küçük sivrisinek. Çoğumuzun can sıkıcı bir haşerat olarak düşündüğü sivrisinek her yıl diğer hayvanlardan daha fazla insanın ölümüne sebep olmaktadır. Sıtma, sarı humma, nil humması gibi bir sürü son derece bulaşıcı ve son derece ölümcül hastalık sivrisinekler tarafından yayılmaktadır.
Dişi sivrisinekler salgıladıkları bir sıvı ile deriyi inceltir ve keskin ağızları ile burayı delerek kurbanın kanını emerler. Çoğu kurban ısırıldıklarını bağışıklık sistemi harekete geçene kadar hissetmez. Bu sırada ise sivrisinek işini bitirmiştir.
Eğer hastalıklı bölgelere gidiyorsanız, aşılarınızı ve haplarınızı unutmamalısınız. Sivrisineklere karşı en etkin koruma DDT ile donatılmış ağlardır. Ayrıca deriye direk sürülen kremler ve sinek spreyleri de faydalı olabilir. / Kaynak:sinantaga.com


“Su ayısı” olarak da tanınan bir milimetre boyutundaki mikroskopik canlı türü tardigradlar, gezegenin en güçlü hayvanı. 


İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre mikroskop altında bakıldığında cüssesi bir ayıya benzeyen tardigradlar, nükleer patlamaya bile dayandığını bildiğimiz hamam böceklerinden daha güçlü ve dayanıklı. 


Radyasyona dayanabilen su ayıları, -457 derece soğukta, 357 derece sıcakta yaşayabiliyor. 


200 yıl kadar ömrü olduğu tahmin edilen su ayıları, Nasa’nın Endeavour mekiği ile uzay yolculuğuna çıkıp burada sağ kalmayı da başarmıştı. 
   


Erkek altı (6) saniyede bunları fark ediyor…

Kadınlar erkeklere hep dikkatsizdir derler.Bir erkeğin bir kadını görürken kaç saniyede neleri farkettiğini biliyormusunuz?. Erkekler sadece altı saniye de bir kadında neleri fark ediyor. Erkekler aslında bir kadını gördükleri zaman çok çabuk farkederler. Baktıkları zaman en çok neler dikkatlerini çeker biraz inceleyim.
Erkeklerin hep dikkatsiz olmasından yakınanlara ufak bir ipucu. İşte erkeklerin ilk altı saniyede dikkat ettiği altı şey…

NEW YORK – Erkeklerin hep çok dikkatsiz olduğundan yakınılır. Ama ilk izlenim herkes için çok önemlidir. Bu dikkatsiz sanılan erkekler için bile geçerli. Bir erkek bir kadını gördüğü anda altı saniye içinde altı şey dikkatini çeker.


1.Gülümseme 

Bunların ilki gülümsemenizdir. İçten mi yoksa zorla mı gülümsüyorsunuz? Ya da gülümsemeniz öğle yemeğinde ne yediğinizi ele mi veriyor?

2.Saç

İkincisi saçınız. Kadınların yegane aksesuarlarından biri olan saçlarının kesimi, tarzı ya da boya tonu erkekleri ilgilendirmez. Onlar sadece saçınızın yumuşak ve güzel kokması ile ilgilenir.


3.Dekolte

Üçüncüsü ise dekolteniz. Erkekler dekolteye bakar. Erkekler her durumunda ne kadar “göstermek” istediğinizi farkedecektir.

4.Makyaj

Dördüncüsü makyajınız. Eğer çok fazla makyaj yaparsanız, erkekler sizin yüzünüzde bir sorun olduğunu ve bunu saklamaya çalıştığınızı düşünebilir.

5.Cilt

Erkeklerin dikkatini çeken beşinci şey ise cildinizdir. Siz cildinizdeki küçük bir sivilceyi dünyanın en büyük sorunu gibi dert edebilirsiniz. Erkekler bunu farketmeyecektir. Ama eğer çok fazla solaryuma girerseniz, bu onu rahatsız edecektir.

6.Çanta

Son olarak bir erkek ilk altı saniyede sizin çantanıza bakar. Çok büyük bir çanta taşıyor olmanız erkeklerin sizin bakımınıza çok düşkün ve bütün bakım malzemelerinizi çantanızda taşıdığınızı düşünmenize yol açabilir.

Rosie Huntington Whiteley,


Amerikan ABC televizyonu ABD’nin en zenginlerinden olan isimlerle konuşarak milyarder olmak için uyulması gereken 20 altın kuralı yazdı. Ünlü alışveriş sitesi zappos.com’un CEO’su Tony Hsieh, Cirque du Soleil’in yaratıcısı Guy LaLiberte ve ünlü saç bakım ürünleri firması Paul Mitchell’ın patronu John Paul DeJoria gibi isimlerle konuşan ABC, zengin olmanın yollarını şu şekilde açıkladı:




  • 1- Ne yapmayı sevdiğinizi ve bunu 10 yıl boyunca yapıp yapamayacağınızı da düşünün. 
  • Başta size para kazandırmıyor bile olsa bunu yapmaya devam edin
  • 2- Gerçekçi olun
  • 3- Değerlerinizin ne olduğunu bilin ve onlara göre yaşayın
  • 4- İş ile hayatı ayırmak yerine onları birleştirmeye çalışın
  • 5- Gerçek arkadaşlıklar kurun
  • 6- Parayı veya statünüzü değil, mutluluğunuzu artırmaya çalışın
  • 7- Başarı tanımınızı yapın
  • 8- Redddilmeye hazır olun
  • 9- Başarınızı ve zenginliğinizi paylaşın
  • 10- Başarılı insanlar, başarısızların yapmak istemediklerini yapanlardır
  • 11- Değer ve etik herşeyden önce gelmeli
  • 12- Asla yalan söylemeyin, para çalmayın ve kandırmayın
  • 13- Kötü insanlarla yapılan işin de hep kötü olacağını unutmayın
  • 14- Hep daha iyisini arayın. Daha iyisine ulaşmak için yaptığınız bir işi 
  • bitirme konusunda kararlı olun
  •  15- Çalışanlarınıza değer verin, onlarla iyi geçinin
  • 16- Gerçek soğuk ve zordur ama umut yolundaki ilk aşamadır
  • 17- Para için çalışmayın. O iş için kalbiniz atıyorsa yapın
  • 18- İyi biri olursanız bu hep iyi bir sonuç olarak size geri döner
  • 19- Kendinize karşı her konuda dürüst olun. Bu da sizi güvenilir kılar
  • 20- Risk alın.

Güneş Sirki’ni yarattı
Kanada’da evini 16’sında terkeden Guy LaLiberte dünyayı dolaşmak istiyordu. Sokaklarda babasının akordeonunu çalarak para kazanan LaLiberte, birçok ülkeyi gezdikten sonra Kanada’ya döndü. Arkadaşlarıyla Cirque du Soleil’i (Güneş Sirki) kuran LaLiberte, fikrini California’ya taşıdı. Beş parasız bir şekilde ABD’ye giden LaLiberte’nin gösterisi büyük yankı uyandırdı. Milyarlara sahip olan Kanadalı, 2009’da 35 milyon dolar vererek Uluslararası Uzay İstasyonu’na özel astronot olarak gitmişti.

Sokaklardan saç bakımı krallığına
Babasız büyüyen, okumak için yeterli parası olmadığı için küçük yaşta çalışan John Paul DeJoria, dünyaca ünlü bir saç bakım imparatorluğu kurdu. 20’sinde evlenen DeJoria, karısı terkedince oğluyla sokağa düştü. Bir arkadaşının arabasında yaşayan DeJoria, kuaför Paul Mitchell ile tanıştı. 1980’de Mitchell ile bir şirket kuran DeJoria, ürettiği şampuanlarla kısa sürede yükseldi. DeJoria, Mitchell kanserden ölünce şirketin tek patronu oldu. Forbes’a göre, Dejoria 2009’da 4 milyar dolar varlıkla rekora imza attı.

Bodrum katında başladı
İş hayatına 9 yaşında solucan satarak başlayan Tayvan asıllı Tony Hsieh’nin şansı Harvard Üniversitesi’ne girince açıldı. Göçmen bir ailenin oğlu olan Hsieh, üniversitede satın aldığı donmuş hamburgerleri pişirip öğrencilere satıyordu. Hsieh, mezun olduğunda oturduğu bodrum katında bir ilan sitesi açtı. Genç adam kısa sürede ünlenen siteyi tam 265 milyon dolara sattı. Hsieh daha sonra zappos.com adlı siteyi hizmete soktu.

Kaynak:Milliyet

Son olarak River Island için hazırladığı koleksiyonuyla karşımıza çıkan Rihanna, bu kez kendi ismini taşıyan markasıyla hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor.


Stili fazla iddialı olsa da giydikleriyle sokak trendlerini belirleyen isimlerden biri olan şarkıcı kendi markasını kuruyor. Müzik dünyasındaki başarısını moda dünyasında göstermek isteyen Barbadoslu güzel River Island'la birlikte attığı ısınma turlarından sonra hazır gibi görünüyor.
Modayı insanın tavrını tüketiciyle buluşturduğu bir fırsat olarak gören Riri, Alexander Wang ve Tom Ford gibi yakın dostlarından da fikir alıyor. Emporio Armani ve River Island için hazırladığı kapsül koleksiyonlarının başarılı bir satış grafiği hazırlamasından sonra çalışmalarını hızlandıran şarkıcı bütün vaktini yeni markasını şekillendirmek için harcıyor.


Oyunlaştırma (Gamification) nedir?
Oyunlaştırma herşeyden önce "oyun" değildir. Ancak oyunlarda kullanılan ödüllendirme sistemleri ve rekabet unsurlarını, dijital oyun tasarım tekniklerini de kullanarak iş dünyası başta olmak üzere oyun dışı unsurlara dahil edip, onları etkileşimli ve cazip hale getirmektir.

Oyunlaştırma dünya genelinde henüz yeni bir kavram ve tabi ki ülkemiz için daha da yeni. Küçük bir Google Trends araştırması yaptığımızda kavramın 2010 sonlarında ortaya çıktığını ve düzenli olarak artan bir ilgi olduğunu görüyoruz. Google Trends'in tahminine göreyse bu artış yine aynı şekilde devam edecek.

Neden Oyunlaştırma?

Geleneksel motivasyon unsurlarının günümüz dünyasında geçerliliğinin kalmadığı bir süredir yayınlanan iş dünyası ve kişisel gelişim kitaplarıyla vurgulandığı gibi, yapılan bilimsel araştırmalarla da kanıtlanıyor. Herhangi bir unsuru oyunlaştırmak, ona karşı olan algıyı değiştirerek içsel bir tetikleme yaratıyor ve bu da onu daha cazip hale getiriyor.
Daniel H. Pink'in Drive: Nasıl Motive Oluruz? Nasıl Motive Ederiz? (2009) kitabında yer alan ifade, oyunların içsel motivasyonumuzu nasıl tetiklediğini çok iyi özetliyor:
"İş, birinin yapmaya mecbur olduğudur. Oyun ise birinin yapmaya mecbur olmadığıdır."
Buradan yola çıkarak, dünya çapında 93 milyon USD'ye ulaşan geliriyle Hollywood'u bile geride bırakan oyun endüstrisinin başarısının kaynağını anlıyoruz. İnsanlar oyunları istedikleri için oynuyorlar. Oyunlar insanları eğlendiriyor ve onlara etkileşimli olarak eşsiz bir deneyim sunuyor. Essential Facts About The Computer and Video Game Industry 2013 raporuna (PDF) göre Amerikalıların %58'i oyun oynuyor. Yine Amerikan oyun endüstrisinden Jane McGonigal'ın belirttiğine göre Amerikalılar haftanın en az 40 saatini oyun oynamaya harcıyor. Bu süre, hayatımızı kazanmak için işyerlerimizde geçirdiğimiz süreye denk. Ve insanlar bunu isteyerek yapıyor.
Oyunlaştırma, giderek büyüyen oyun endüstrisi ile oyunların gücünün artık daha net olarak ortaya çıkması ve insan motivasyonu üzerindeki etkisinin farkedilmesiyle adı konmaya başlamış bir kavram. Bu kavram ortaya çıkmadan önce de bazı farklı örneklerle bu teknik aslında kullanıyordu. Ticari anlamda örnek vermek gerekirsegittigidiyor.com ve benzeri e-ticaret sitelerinde kullanılan kullanıcı profili puan sistemi bir oyunlaştırma örneğidir aslında ve bu kavram ortaya çıkmadan çok önceleri kullanılan bir yöntemdi.


Yukarıdaki örnekte göreceğiniz üzere kullanıcının aldığı olumlu yorumlar sonucu kazandığı puanlar ve güvenilirlik oranı, onun profil isminin yanında bir ilerleme çubuğu (progress bar) ile gösteriliyor. Oyunlarda gördüğümüz seviye ve rütbe sistemini kullanarak, kullanıcıları daha fazla "güvenilirlik puanı" kazanmaya iten, zorunluluk taşımayan ancak oyun unsurları içerdiği için içsel teşvikle daha fazla kullanıma ve etkileşime yönelten bir teknik kullanılmış. Basit ama etkili.
Genellikle fast-food restoranları ve perakende marketlerde yapılan "Ayın Elemanı" uygulaması da oyunlaştırmanın iş dünyasındaki kullanımına örnek olarak gösterilebilir. Yine bu uygulamanın da oyunlaştırma kavramı henüz ortaya çıkmamışken kullanılan eski bir teknik olduğunu hatırlatalım. Yine bu örnekte çalışanlar herhangi bir zorunluluk olmadan her ay en iyi performansı göstererek listede adlarının ve fotoğraflarının yer alması için bir rekabete dahil oluyorlar. Bu da firmaya daha yüksek verimlilik olarak geri dönüyor.

Oyunlaştırma nasıl uygulanıyor?

Oyunlarda kullanılan seviye, rütbe, ödül gibi motive edici ve rekabete yöneltici unsurlar; oyunla ilgisi olmayan internet siteleri, sosyal medya, yazılım ve yakın bir gelecekte örneklerini sıkça görmeyi beklediğimiz iş dünyası alanlarında uygulanıyor.
E-Ticaret sitelerinde yorum ve tavsiye yazılarına verilen puanlar, bankaların yeterli hediye puan toplamanız halinde kartlarınızı bir üst seviyeye çıkarması, Foursquare gibi uygulamaların siz yer bildirimi yaptıkça rozet vermesi gibi, standart deneyimin içine ödül ve seviye yükseltmeleri ekleyerek yapılabiliyor.
Oyunlaştırma uygulamalarında tıpkı oyunlardaki gibi ilerleme çubukları, puan tabloları, seviye göstergeleri ve rozetler gibi dijital görsel oyun teknikleri kullanılıyor.

Oyunlaştırma Örnekleri

Oyunlaştırmaya verilebilecek en iyi örneklerden birisi olarak Foursquare uygulamasının rozet sistemi gösterilebilir. Yaptığınız yer bildirimleri sonrasında kazandığınız rozetler size hem ödül veriyor, hem de sıklık deceresine göre rütbe sunuyor. Böylece siz de farklı yerlerde yer bildirimi yaparak farklı rozetleri toplamaya ve daha sık yer bildirimi yaparak da o rozetteki rütbenizi artırmaya çalışıyorsunuz. Bu sistem şu ana kadar gayet başarılı bir şekilde uygulanıyor. Markalar da Foursquare'le anlaşarak kendi rozetlerini üretip sisteme dahil oluyorlar.

Oyunlaştırma sadece dijital dünyada kullanılmıyor. Fiziki dünyada da kullanılan örnekleri mevcut. Daha önce bahsettiğim "Ayın Elemanı" uygulaması bunun en eski örneklerinden biri.
Sitede daha önce yayınladığımız 30 Squat yap bileti kap! haberindeki uygulama da buna örnek gösterilebilir. Moskova Metrosu'ndaki kaçak geçişleri önleyerek, sporu ve sağlıklı yaşamı da teşvik etmek amacıyla hizmete koyulan uygulamayla, bir otomatın önünde 30 squat yaparak bedava metro bileti kazanmanız, oyunlaştırmanın kullanıldığı en güzel örneklerden birisi olarak gösterilebilir.

Oyunlaştırmanın Geleceği;

Henüz yeni bir kavram olsa da iş dünyasındaki potansiyeli sebebiyle özellikle teknoloji ağırlıklı ülkelerde şimdiden oldukça ciddiye alınıyor. Pennsylvania Üniversitesi'nden asistan profesör (doçent dr.) Kevin Werbachoyunlaştırma üzerine online eğitim veriyor. Türkçe altyazılı olarak da takip edebileceğiz 10 haftalık eğitimin ardından dileyenler sertifika da alabiliyor. Ülkemizde de oyunlaştırmanın potansiyelini şimdiden gören firmalar mevcut. İşteoyun adıyla hizmet veren ilk oyunlaştırma girişimi, hazırladığı interaktif ve alışılmadık web sitesiyle bu konuda başarılı olabileceğinin sinyallerini daha ilk anda veriyor. Oyunlaştırma kavramı yaygınlaştıkça ve potansiyeli firmalar tarafından keşfedildikçe farklı girişimleri de görmek mümkün olacaktır.

Oyunlaştırmanın geleceğine dair araştırma şirketi Gartner'ın bu konudaki öngörüsüne göre içinde bulunduğumuz 2014 yılında oyunlaştırma uygulamalarının %80'i başarısız olacak. Yapılan analize göre oyunlaştırma kavramanı ve kitlesini doğru analiz edemeyen firmaların ağırlıklı olarak başarısız olması bekleniyor.

Oyunlaştırmanın başarıyla uygulanabileceği örnekler, yakın gelecekte firmalara oldukça kârlı geri dönüşler sağlayabilecek gibi görünüyor. Ancak Gartner'ın da analizinde belirtitği gibi bu kavramın doğru anlaşılıp, doğru kurguların yapılması önemli.



Uluslar arası bir bilim adamı ekibi hem piezoelektrik, hem de ferromanyetik davranış gösterebilen bir malzeme meydana getirdi. Keşif, yeni polarizlenebilir ve manyetik bileşiklerin hazırlanabilme olasılığını sunduğu gibi elektronik bilgiyi saklamak için daha iyi cihazlar da yapmamıza olanak tanıyacak.
Yeni veri saklama teknikleri, giderek artan  dijital bilgi kullanımını karşılama talebi ile karşı karşıya. Şu andaki yöntemler bilgisayardaki bilgi bitlerini elektrikle okuyup yazmaya dayanıyor ve yüksek bir elektrik akımı gerektiriyor. Bu işlem ısı üretiyor, bu yüzden bir sürücüye kaydedilebilecek verinin miktarı, bu cihazın ne kadar etkin soğutulduğu ile ilgili.
Olası bir çözüm, bilgi bitlerini elektronik olarak okumak, ancak manyetik olarak yazmak ve böylece yüksek elektriksel akımlara ve soğutma aparatlarına ihtiyaç duymamak şeklinde özetlenebilir. Bu yöntem, manyetik alanı değiştirince elektriksel polarizasyonu kontrol edilebilecek bir malzemeye ihtiyaç duyuyor, ancak şu ana kadar böyle bir malzeme keşfedilmedi.
Çok demirli malzemeler olarak bilinen, aynı anda elektriksel polarizasyon ve manyetikleşme gösterebilen malzemeleri bulmak hayati bir adımı oluşturuyor. Çok demirli malzemelerin hazırlanması kolay değil, çünkü her bir özelliğe vücut veren elektronik yapı gereksinimleri ile hazırlayan kişilerin sağlaması gereken, malzemenin toplam kristal yapısının katı simetri koşullarını sağlaması arasında bir mücadele söz konusu.
Elektriksel polarizasyon, yansıma merkezi olan malzemelerde mümkün değil, bu sebeple malzemenin yansıma simetrisini kıracak önlemleri almak elektriksel polarizasyonun oluşması için hayati önem taşıyor. Pek çok malzemenin kristal yapısının çok yaygın bir özelliği olduğu için, bu durum çok demirli malzemelerin davranışını gösterebilecek potansiyel bileşiklerin sayısını kısıtlıyor ve manyetik veri yazımı olasılığına bir engel oluşturuyor.
Ancak, Matthew Rosseinsky (Liverpool Üniversitesi) ve arkadaşları tarafından tarif edilen yeni yaklaşıma göre bu sorun bütün malzemenin yansıma simetrisini kırmak üzere iki merkezi simetrik perovksit malzemenin nasıl birleştirileceğini gösteriyor. Birbirinin peşisıra gelen itriyum demir oksit (YFeO3) ve lantan demir oksit (LaFeO3) tabakalarını bir laser ile biriktirmek daha büyük bir hetero-yapının oluşmasına neden oluyor ve bu yapıda birbirinin ardından gelen Y3+ ve La3+ katyonları FeO6 düzgün sekizyüzlüsünün bükülmesi ile birlikte yansıma simetri merkezini ortadan kaldırıyor.
Oluşan malzeme istenen piezoelektrik ve ferromanyetik özelliklere sahip ve yeni bir polarizlenebilir ve manyetik özelliklere sahip bileşik sınıfı oluşturma potansiyeli var. Rosseinsky, şöyle diyor: “Tabakalı birikme itriyum ve lantan katyonlarının dağılımını kontrol etmek için önemli”. “Geleneksel katı hal kimya tepkimesi rasgele bir dağılım oluşturur bu da istenen özellikleri göstermez” diyor.
Paolo Radaelli, Oxford Üniversitesi’nde geçiş metal oksitlerinin elektronik özelliklerini inceleyen bir bilim adamı ve Rosseinsky’nin görüşlerine katılıyor: “Bu çok önemli bir sonuç. Yansıma merkezini ortadan kaldıracak şekilde iki veya daha fazla fazı üst üste biriktirerek malzeme oluşturmak oda sıcaklığında, sert ve çok demirli malzeme davranışını oluşturmak için son derece ümit verici bir yol”.
Araştırma ekibi bu tekniği diğer perovksit malzemelerine uyarlamak üzerine çalışmalarına devam ediyor.
  
Dailynewsgeo. Blogger tarafından desteklenmektedir.