daily news geo

5.300 yıllık şifreyi çözdüler!

Dünyanın en yaşlı mumyasının DNA şifresi çözüldü, şimdi hayattaki akrabaları aranıyor!

14:50 | 02 Ağustos 2010
5.300 yıllık şifreyi çözdüler!
20 yıl önce Avusturya ve İtalya sınırında, eriyen bir Alp buzulunda bulunan buz adam Ötzi'nin  pelvis bölgesindeki bir kemikten alınan DNA örneğinin şifresini çözen uzmanlar, mumyanın gen haritasını çıkarmayı ve akrabalarını bulmayı planlıyor.
5 bin 300 yıl önce ölmüş olan Ötzi'nin kalıntıları İtalya Bolzano'da bir müzede sergileniyor. Bolzano'daki Iceman Enstitüsü'nün yöneticisi Dr. Albert Zink, Ötzi'nin DNA'sından elde edilen bilginin diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi hastalıkların kalıtsal yönleri konusuna da ışık tutacağını söylüyor.

5.300 yıllık şifreyi çözdüler!

Gazeteport'un haberine göre, Zink, "Kanser ve diyabet gibi hastalıklarla bağlantılı olduğunu bildiğimiz
temel gen mutasyonları var ve Oetzi'nin bunları taşıyıp taşımadığını ya da bunların yakın dönemde mi ortaya
çıktığını görmek istiyoruz" diyor. Uzmanlar büyük keşfin gelecek yılki  20. yıl dönümünde Ötzi'nin yaşayan akrabalarını bulmayı umuyor.Ötzi, 19 Eylül 1991'de karın içinde bulunmuştu. Boyu1 metre 4 santimetre ve 58 kilogram ağırlığında olan Ötziöldüğünde yaklaşık olarak 45 yaşındaydı. Yıllar önce Ötzi ile 'uğraşan' altı kişinin ölümü üzerine mumyanın lanetli olduğu söylentisi yayılmıştı.

63 yaşındaki moleküler biyolog Tom Loy'un, 2005'te Ötzi ile ilgili kitabını tamamladıktan hemen sonra evinde ölü bulunmuştu. Ailesi, profesörün yıllardır bir kan hastalığından mustarip olduğunu, teşhisin Ötzi'nin bulunmasından sonra konulduğunu açıklasa da söylentiler aldı yürüdü. Loy'un ölümü, 53 yüzyıl sonra mezarında rahatsız edilen Ötzi'nin lanetiyle ilgili söylentileri alevlendirmişti. Ötzi'yi ilk gören 67 yaşındaki Alman turist Helmut Simon, bir yıl önce, aynı bölgede çığ altında kalarak ölmüştü.
Cesedi ilk inceleyen 55 yaşındaki arkeolog Konrad Spindler, nisan ayında, MS hastalığı nedeniyle hayatını yitirmişti. Ötzi'yi inceleyen adli tıp ekibinin başındaki 64 yaşındaki Rainer Henn, buz adamla ilgili bir seminere giderken trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Henn'i buz adamın yanına götüren 52 yaşındaki dağcı Kurt Fritz çığ altında kalarak ölmüştü. Ötzi'nin buzdan mezarını görüntüleyen 47 yaşındaki gazeteci Rainer Hoelzl beyin tümörü nedeniyle hayatını yitirmişti. /Alıntı:Milliyet




Kadınların mutsuzlukla başa çıkma yöntemlerinden biri, aşırı miktarda karbonhidratlı ve şekerli besinler tüketmek. Tabi bu durum, kilo almaya ve göbeklenmeye yol açıyor. Kadın, kilo aldıkça daha çok mutsuz oluyor.
Kadınlarda sadece psikolojik mutsuzluk yeme sebebi değil. Bazen gözden kaçırılan bir beslenme yetersizliği de kadının mutsuz hissetmesine neden olabiliyor.
MUTSUZ KADININ BESLENME REHBERİOysa hem sağlıklı beslenmek hem de mutlu olmak mümkün. Besinlerin modumuz üzerinde ciddi etkileri olduğu uzun zamandır bilinen bir gerçek. Eğer doğru besinleri doğru zamanlarda tüketirsek, kilo almadan da mutlu olabiliriz.
Sadece protein yemek sinirli yapar!
Modumuzu ve iyi hissetmemizi ciddi anlamda etkileyen sebeplerden biri; günlük aldığımız kalorinin proteinden karşılanan kısmıdır. Eğer sadece proteinli besinler tüketiyor ve gün içerisinde hiç karbonhidrat almıyorsak daha mutsuz ve sinirli hissetmemiz mümkün. Bu durumda akşam bir anda soluğu buzdolabının önünde almakla veya eve tatlı siparişi vermekle sonuçlanabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sadece proteinle beslenen kişilerin daha mutsuz ve sinirli olduklarını ortaya koymuştur.
Öğrenilmiş iştahımız, mutluluk düzeyini etkileyebilir!
Sevdiğimiz besinlerin bizi daha fazla mutlu ettiğini bilmek için bilimsel bir araştırmaya gerek yok. Ancak, sadece sevdiğimiz besinleri yemek değil, koklamakta mutlu hissetmeye yetiyor. Örneğin kahve veya çikolata bu konu için en belirgin örnekler. Yemek yemenin psikolojik etkileri yadsınamaz. Kişilerin mutsuz hissettiklerinde, daha önceden yediklerinde mutlu hissettikleri besinlere yöneldiği araştırmalarca belirlenmiş durumda. Bu nedenle insanın bu konuda kendisini tanıması ve izlemesi de önem kazanıyor.
Vitamin ve mineral düzeyleri mutsuz hissetmenin nedeni olabilir
Kötü bir olay karşısında mutsuzluk süremizi ve depresyon düzeyimizi belirleyen faktörlerin başında beslenme geliyor. Yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkabilecek vitamin ve mineral yetersizlikleri; olaylar karşısındaki tolerasyonumuzu etkileyebiliyor ve buna bağlı olarak daha mutsuz hissedebiliyoruz. Ayrıca birçok vitamin ve mineral yetersizliği tatlı ihtiyacını ciddi anlamda arttırabiliyor.
Türk kadınları için bunların başında demir minerali geliyor. Ülkemizde demir yetersizliği kadınlar arasında çok sık gözlenen bir durum. Demir yetersizliği kişinin sürekli tatlıya ihtiyaç duymasına yol açıyor. Aynı zamanda daha mutsuz, halsiz ve depresif hissetmemize yol açıyor. Bu nedenle uzun süren depresyonlarda demir ile ilgili kan tahlillerinin yaptırılması ve gerekliyse doktor kontrolünde demir yetersizliği tedavisi yapılması gerekiyor. Demir mineralinin en zengin kaynakları; kırmızı et, tavuk, balık, sakatatlar. Bazı sebzeler ve kurubaklagiller de demir minerali içerse de, bu besinlerin içinde bulunan demirin vücutta kullanılma oranları daha düşük.
Yine B grubu vitaminlerinden biri olan tiaminin yetersizliği de, kişiyi depresif hissettiriyor. 1999 yılında yapılan bir araştırmada, tiamin yetersizliği olanlarda kendine güven probleminin daha yaygın olduğu gözlenmiş. Tiamin vitamininden zengin besin kaynakları; tahıllar. Patates, maya ve yumurta da tiamin içeriyor.
Omega 3 mutlu hissetmenize yardımcı
Omega-3 yağ asitleri sadece kalp sağlığımızı korumuyor. Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda, omega-3’ün yetersiz tüketiminin; depresyona ve anksiyeteye neden olduğu saptanmıştır.
Yaşam tarzımızın değişmesi ile günlük aldığımız yağ oranının büyük bir kısmı omega-6’dan gelmektedir. Ancak sağlığımız için önemli olan omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin dengeli alınmasıdır.
Eğer haftada en az 2 gün balık tüketmiyor; beslenmenizde fındık, badem gibi kuruyemişlere ve semizotuna yer vermiyorsanız, daha mutsuz hissetmeniz olası.
Mutsuz kadını mutlu hissettirecek 5 sağlık önerisi
• Karbonhidratsız gününüz geçmesin… Günlük beslenme düzeninizde karbonhidrat kaynakları olan; tam tahıllı ekmekler, makarna, bulgur, meyve, kuru meyve gibi besinler mutlaka yer almalı. Eğer 3 saatte bir azar azar karbonhidrat tüketirseniz, mutluluk hormonu olan seratonini daha rahat salgılayacaksınız.
• Bir tabak ıspanak veya yeşil sebze tüketin… Folik asitin yetersiz tüketiminin depresyona yol açabileceği bilinmektedir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler iyi folik asit kaynağıdır. Düzenli tüketmeye özen gösterin.
• Selenyuma yer açın… Selenyum yetersizliğinin de mutsuzluk ve depresyonla ilişkili olduğu biliniyor. Selenyumun en zengin besin kaynakları; et, tavuk, balıklar, mantar, soğan, sarımsak ve tam tahıllardır.
• Seratonini sadece çikolata salgılatmaz… Egzersiz yapmakta, seratonin salgısını başlatır. Hem egzersiz mutsuz döneminizde almış olduğunuz kiloları vermenize de destek olacak.
• Düzenli uyuyun… Günde 5 saatten az uyuyanların iştahlarının daha fazla açık olduğu ve 8 saat uyuyanlara göre ortalama günde 300 kalori fazla aldıkları biliniyor. Düzenli uyku, sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda iştahınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır. 
Alıntı: Milliyet 


Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FİFA), bugün yaptığı açıklamayla, yeşil sahalarda sporcu bayanların başörtüsü takmasına  izin verdiğini açıkladı.
Kadın futbolcuların sahada türban ya da peçe takabileceğini açıklayan FIFA, oyuncuların başlarını oynarken örtebileceğine karar verirken Genel Sekreter Jerome Valcke, erkeklerin de artık bu olasılığının olduğunu belirtti.
Müzakereler sonucunda, Asya Futbol Federasyonu'nun isteği üzerine iki yıllık deneme süresinin ardından karara onay verildi. FIFA daha önce dini tarafsızlık adına başörtüsüne izin vermemişti.

Daha önce Romanya'da düzenlenen Geleneksel Wushu Avrupa Şampiyonası'nda 13 yaşındaki Zeynep Akyüz başörtüsü nedeniyle oyunlardan diskalifiye edilmişti.









Facebook ölenlerin ardından artık bunu yapmayacakFacebook, belki de bugüne dek yaptığı en ilginç değişikliklerden birine imza attı! Facebook’un daha önceki kurallarına göre, vefat eden bir kullanıcının yakınları başvurduğunda kullanıcının hesabı “anı hesabı”na dönüştürülüyordu ancak gizlilik ayarı otomatik olarak sadece arkadaşlarının göreceği şekilde değiştiriliyordu. Facebook şimdi bu uygulamadan vazgeçtiğini, gizlilik ayarlarının kullanıcının bıraktığı şekilde korunacağını açıkladı. Kullanıcının ayarlamış olduğu gizlilik ayarının onun tercihi olduğunu ve buna saygı duymak gerektiğini dile getiren Facebook artık anı hesaplarındaki gizlilik ayarlarına dokunmayacaklarının altını çizdi.  

Google‘ın giyilebilir teknolojiler alanına yönelerek, yeni bir akıllı saat geliştireceği yönündeki söylentiler uzun süredir teknoloji dünyasının gündemini meşgul ediyordu. Buna rağmen firma bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadığı gibi, akıllı saat geliştirme ihtimaline bile değinmedi.
Ancak şu sıralar Barselona’da düzenlenmekte olan Mobile World Congress 2014 sırasında, Google‘ın gerçekten de yeni bir akıllı saat geliştirdiği bilgisi ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu haberlere göre Google yeni bir akıllı saat geliştiriyor ve bu saati yapması için yöneldiği firma, daha önce Nexus telefonlar için de birlikte çalıştığı LG olacak.

Google‘ın bu yeni akıllı saatini Haziran ayında düzenlenecek olan Google I/O konferansı sırasında resmi olarak tanıtacağı söyleniyor ama konuyla ilgili resmi açıklama henüz yapılmış değil. Nexus’un yapım aşamasında olduğu gibi yeni akıllı saatin yapımınında da kararları Google‘ın vereceği ve akıllı saatte kullanılacak yazılım ve tasarımların firma tarafından belirleneceği söyleniyor. Bu gelişmeyle beraber bir teknoloji devinin daha giyilebilir teknolojiler alanına yöneleceği belli oldu. Şu ana kadar piyasaya sürülen giyilebilir cihazlar geniş kitlelerden ilgi görme konusunda şimdiye kadar eksik kaldı, ama görünen o ki bu durum yakında değişebilir.
Kaynak:Mynet

Google Glass bu yıl tüm dünyada satışa sunulmaya hazırlanırken, cihazın kullanımı hakkındaki tartışmalar da devam ediyor.
Google’ın akıllı gözlügü Google Glass, bu yılın sonlarında dünya genelinde satışa sunulacak. Ancak akıllı gözlüğün kullanım şekli ve kullanım alanları, şimdiden tartısma konusu haline gelmiş durumda. Daha önce özel hayatın ihlal edilmesine olanak sağlayabileceği için tartışma konusu olan Google Glass, şimdi de trafikte kullanımı halinde sebebiyet verebileceği sorunlar sebebiyle tartışma konusu oldu. Akıllı gözlük henüz piyasaya bile sürülmedi ama ABD eyaletlerinin sekizinde, akıllı gözlüğün araba sürerken kullanımını yasaklamak için yasa tasarıları hazırlandı.
Ancak bu gelişmeler karşısında Google da boş durmuyor. Google Glass‘ın sorunsuz bir şekilde piyasaya sürülmesl için elinden geleni yapan Google, akıllı gözlüğünün trafikte kullanımını yasaklamayı amaçlayan bu yasa tasarılarının kabul edilmemesi için lobi çalışmalarına başlamış hdurumda. Google lobicilerinin şimdiden üç eyaletin yöneticileriyle görüştüğü belirtiliyor. Ancak Google’ın bu lobi çalışmaları sonuç vermeyebilir. Çünkü Google Glass, sürücüleri araba sürerken dikkatini dagıtabilecek bir cihaz olarak görüluyor. Şimdilik sadece deneme sürecindekiler tarafından kullanılabilen Google Glass hakkında konuşan Google sözcüsü Cecelia Abada, gözlük genel kitleye ulaştıktan sonra tüm bu çekincelerin ortadan kalkacağını belirtti.
Kaynak:Mynet


Tür­ki­ye ön­ce­ki ak­şam yi­ne bir ka­dın ci­na­ye­tiy­le sar­sıl­dı. Shell & Tur­cas Ku­rum­sal İle­ti­şim Mü­dü­rü ünlü işkadını Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rır (42), ön­ce­ki ak­şam İstanbul Sa­rı­ye­r’­de ko­ca­sı­nın göz­le­ri önün­de ka­yın­pe­de­ri Kemal Yıldırır (78) ta­ra­fın­dan so­kak or­ta­sın­da si­lah­la vu­rul­du. Göğsünden 3 kurşunla vurulan Yıl­dı­rır, kal­dı­rıl­dı­ğı has­ta­ne­de kur­ta­rı­la­ma­dı.

BA­BA­SI­NIN ÜZE­Rİ­NE AT­LA­DI
İd­di­aya gö­re ön­ce­ki ak­şam 20.00 sularında  Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rır eşi Or­han Yıl­dı­rı­r’­la her ak­şam ol­du­ğu gi­bi yü­rü­yü­şe çık­tı. Sokakta bulunan güvenlik kamerası kayıtlarına göre  kayınpeder Kemal Yıldırır 40 da­ki­ka bir aracın arkasında saklandı. Çiftin geldiğini gören Ke­mal Yıl­dı­rır aracın arkasından çıkarak işkadınına ateş et­me­ye baş­ladı. Bu­nun üze­ri­ne Or­han Yıl­dı­rır, ba­ba­sı­nın üze­ri­ne at­la­ya­rak si­la­hı elin­den al­ma­ya ça­lı­ştı. Birkaç da­ki­ka­lık bo­ğuş­ma­nın ar­dın­dan olay ye­ri­ne ge­len va­tan­daş­lar çifte yar­dım etti. Cinayetten sonra kaçan kayınpeder ise kısa sürede yakalandı.

İYİ­Lİ­Ğİ­NİN KUR­BA­NI OL­DU
Yan­kı Öz­kan Yıl­dı­rı­r’­ın 3 yıldır Orhan Yıldırır’la evli olduğu ve çiftin hiç çocuklarının olmadığı öğrenildi. Ünlü işkadınının arkadaşları “O iyi­li­ği­nin be­de­li­ni öde­di. Ka­yın­va­li­de­si­ni ka­yınpe­de­ri­nin şid­de­tin­den ko­ru­yup evi­ne aldı. Ancak ken­di­si şid­de­tin en ağı­rı­na ve en acı­sı­na uğ­ra­dı, ha­ya­tı­nı kay­bet­ti­. Yankı, yıllarca kadınların şiddete uğramaması için çalıştı. Kız çocuklarının okullara gitmesini sağladı ” dedi. Göğsünden aldığı üç kurşunla hayatını kaybeden Yankı Özkan Yıldırır’ın cenazesi bugün öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

BİRÇOK BAŞARILI İŞE İMZA ATMIŞTI
Hayatını kaybeden Yankı Özkan Yıldırır, Kurumsal İletişim Müdürü olarak çalıştığı akaryakıt şirketi Shell & Turcas’ta önemli işlere imza attı. Başarılı bir iş kadını olan Yıldırır, çalıştığı şirket adına çok sayıda ödül aldı ve sorumluluk projelerine destek verdi.

Yıldırır’ın şirketi adına aldığı en son ödüllerden biri 50 ülkeden 3 bin 300’ü aşkın çalışmanın katıldığı 10. Stevie International Business Awards olmuştu. Barselona’da düzenlenen törende Shell & Turcas’a yol emniyeti konusunda gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle “Avrupa’da Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı” kategorisinde Bronz Stevie Ödülü verilmiş, ödülü, şirketi temsilen Shell & Turcas Kurumsal İletişim Müdürü Yankı Özkan Yıldırır almıştı.

‘Karımla aramı bozdun seni öldüreceğim’

Kayınpeder Kemal Yıldırır’ın (78) bir süre önce kalp ameliyatı geçirdiği ve daha sonrasında Yıldırır’ın psikolojik sorunlar yaşadığı belirtildi. İş kadının kayın validesi Meryem Yıldırır’ın eşinden şiddet gördüğü için 2 ay önce boşanma davası açtığı belirtildi. İddiaya göre kayın peder Kemal Yıldırır bir süre önce Silivri’de eşiyle beraber yaşadığı evi ateşe verdi. Bunun Orhan Yıldırır, annesini kendi evine getirdi. Bunu öğrenen Kemal Yıldırır, iddiaya göre gelininin eşiyle arasını bozduğunu ileri sürerek “Karıma aklı sen veriyorsun. Seni öldüreceğim” diyerek tehditlerde bulundu. Bunun üzerine Yankı Yıldırır savcılığa başvurdu. Savcılık da kayın peder Kemal Yıldırır’ın gelininin ve oğlunun Sarıyer Emirgan’daki evlerine yaklaşmasını yasakladı.

Vurduğumu hatırlamıyorum
İş kadını Yankı Özkan Yıldırır’ı öldüren kayın pederi Kemal Yıldırır (78), polisteki sorgusunda olay anını hatırlamadığını söyledi. Yıldırır polise “Ben arabanın arkasında bekliyordum. Ne olduğunu anlamadım, oğlum birden üzerime atladı. Olayı hiç hatırlamıyorum” dedi.


SİLAHI BİR GÜN ÖNCE ALMIŞ
Kemal Yıldırır’ın yıllarca nakliyat işi yaptığı, araç sahibi ve uzun yol şoförü olduğu, İsviçre’de bir süre yaşadıktan sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptığı da belirlendi. Kemal Yıldırır’ın cinayette kullandığı silahı, olaydan bir gün önce Aksaray’dan aldığı iddia edildi. Yıldırır’ın ayrıca oğlunun yaşadığı evin yakınına, Silivri’den kendi kullandığı otomobille geldiği belirtildi.



Ölüm anı kamerada
Göğsünden 3 kurşunla vurularak öldürülen Yankı Özkan Yıldırır’ın vurulma anı çevredeki güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde eli silahlı olan kayın pederin silahı nasıl ateşlediği görülüyor. Ambulansla hastaneye kaldırılan Yankı Yıldırır’a ambulansta kalp masajı yapıldığı ancak iş kadınının kurtarılamadığı öğrenildi.

Tutuklandı
Dün mahkemeye sevk edilen Kemal Yıldırır “Kasten adam öldürmek” suçlamasıyla tutuklandı.


Petra Diamonds şirketi, başkent Pretoria yakınlarındaki Cullinan madeninde bulunan elmasın meşe palamudu büyüklüğünde olduğunu ve dünyanın en çok aranan türde "olağanüstü" bir elmas olduğunu açıkladı. Şirket, 3,106 karat ile bugüne kadar bulunan en büyük mavi elmas olan cevherin işlendikten sonra karatının 2 milyon dolardan satışa çıkarılacağını bildirdi.


Petra Diamonds ceo'su Johan Dippenaar, parçanın bugüne kadarki en pahalı elmas olabileceğini belirterek, "Bu muhtemelen mavi elmas türünde bugüne kadar bulunan en önemli parça" dedi.

Geçtiğimiz yıl aynı madende bulunan 25.5 karatlık elmas, 16.9 milyon dolara satılmıştı. 2008'de bulunan ve "Yusuf'un Yıldızı" ismi verilen bir diğer elmas ise 9.49 milyon dolara alıcı bulmuştu.
Petra Diamonds'ın sahibi olduğu Güney Afrika'daki Cullinan ve Tanzanya'daki Williamson madenlerinden çıkarılan elmaslar, Londra'daki Buckingham Sarayı'nda sergileniyor. Bu elmaslar, dünyanın en nadir ve en değerli parçaları olarak görülüyor.



İspanya’nın dünyaca ünlü eğlence ve turizm cenneti İbiza Adası açıklarında önemli petrol rezervlerinin bulunduğu açıklandı. Bu haber halkın, hem de jet sosyetenin büyük tepkisini çekti. İspanyollar petrolün turizmin önüne geçeceği endişesi ile hükümetten petrol aramalarına derhal son vermesini istedi.
İspanyol hükümetinin İskoç Petrol Arama şirketi ’Cairn Energy’ ile bir ortaklık anlaşması yaptığını savunan çevreci örgütler petrol aramalarına devam edilmesi halinde bölgede bulunan Balear adalarının (Mallorca, Menorca ve İbiza) geleceğinin tehdit altında olacağını savundu. İbiza sakinleri ise ’Petrola hayır’ sloganları eşliğinde soyunarak adalarında çevre katliamı istemediklerini belirtti. Protestoların çoğalması üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalan Çevre 

Bakanlığı aramalarla ilgili geniş bir raporun önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacağını duyurdu.Adada evleri bulunan çok sayıdaki ünlü gelişmeleri endişeyle yakından takip etmek zorunda kaldı. Aralarında Galatasaray’da futbol oynayan Snaijder çifti de olmak üzere Luis Figo, Iker Casillas, Zinedine Zidane, Sergio Ramos, Guti, Piqu?, Xavi ve Villa’nın İbiza Adası’nda evleri bulunuyor.




 Ünlü model, tekrar Müslüman olduktan sonra dövmelerini sildirmeye başladı. Kazaz ilk olarak vücudundaki sonsuz aşk dövmesini sildirerek başladı.Kıyafetlerinde de dekolteden vazgeçen Tuğçe Kazaz, türban defilesine çıkarak da ses getirdi. Son aylarda büyük bir değişim geçiren Tuğçe Kazaz, hayatıyla ilgili şaşırtan kararlar almaya devam ediyor. Yunan eşi Yorgo Seitaridis'le evliyken Hıristiyan olan Kazaz, bir süre önce yeniden Müslüman oldu. Ünlü model, ardından da İslam dinini öğrenmeye başladı.

Dailynewsgeo. Blogger tarafından desteklenmektedir.